“Benimle çok uğraşıyorlar, canıma tak dedi. Artık dayanamayacağım.”
Bu sözler sabahattin Ali’nin ölmeden önce kardeşi Fikret Şenyuva’ya söylediği son sözlerdi.
Ve eklemişti: “Anneme yirmi beş lira gönderdim. Yine göndereceğim. Bir gün gelir de gönderemezsem, beni yok bilin!..”
Ve cesedi öldürüldükten altı ay sonra bir çoban tarafından
Falih Rıfkı Atay etkinliği kapsamında yapacağım ilk incelemem olacak. Etkinlik için Link: ->> #27899814
Tarihi bir yolculuğa hazırlanın; geçmişe, bir İmparatorluğun Çöküşüne ve kaybedilen topraklarda yaşanan büyük acılara tanık olacağız. .
Daha önce,
“Ya birlikte kardeş gibi yaşamayı öğreneceğiz ya da aptallar gibi hep beraber yok olacağız.”
Karakterimiz : KA
Olmazsa olmaz olgumuz : KAR
Mekan : KARS
Kelimelerin sihrine inanırım. Acaba diyorum Orhan Pamuk buna başvurmuş olabilir mi? Mümkündür :) George Perec'in 'Kayboluş' isimli kitabında 'e' harfini kullanmadan bir roman yazmış olması
Sene 2009. T.Ü Kimya bölümünden mezun olacak 65 kişiden biriyim. Dışarıda türbanlı, üniversitede başı açık bir insan olarak dört yılımı geçirdiğim fakültenin Organik Kimya dersinde sıradan bir gün. M.isimli hocamız hışımla içeriye girdi ve kürsüsüne çıktı. Onun için derse başlamadan bir tur geyik yapmak ders adına motivasyon aracıydı. O gün hiç
İncelemeye başlamadan önce başlıkta da belirttiğim gibi; konu seçimi yaparken Psikoloji kelimesi yoktu. Kitap da günümüzün nesli, koca bir nesilden bahsetmektedir. Bu yüzden okuyup paylaşmanızı istiyorum. Maksat konu seçimine Sosyoloji-Psikoloji alanı da eklensin. Neden eklenmediği hâlâ zihnimde bir muamma. Felsefe var da neden Sosyoloji ve
Oğuz Atay'ın tek tiyatro eseri. Kısa, bir solukta okunabilecek bir kitap. Aynı zamanda derin mevzulara kara mizahla değinilen, yer yer komedi, yer yer dram barındıran, ironileriyle bir Oğuz Atay klasiği.
Kitapta, emekli tarih öğretmeni Coşkun Ermiş
Yazar bu eserinde 'gece' metaforundan hareketle kendi iç dünyasını, yalnızlığını, sıkılmışlığını ve tekdüzeliği imgesel bir anlatımla harmanlayarak zaman zaman ekspresyonist bir bakış açısıyla zaman zamansa nihilizm kokan izlenimleriyle okuru, gerçekle gerçeküstü bir dünya arasında sıkışmış soyut bir buhranı keşfetmeye davet
"Tesettür markalarının tesettürle uzaktan yakından alakası olduğunu düşünmüyorum . Bakın bu pantolon tunik meselesi de değil artık. Pantolonlar dize kadar, ceketler bel hizasında. Olması gerektiği gibi giyinenlerin seçeneği çok daha kısıtlı." -Alıntı
Sosyal medya da dolaşırken bu gönderi gözüme çarptı ve detaylı incelediğimde bunun gibi
Eserimizi anlamak için öncelikle Orwell'ın siyasi görüşünü ve toplumsal tespitlerini anlamakta fayda var.
O halde gelin önce eserin konusunu daha sonra yazarımızın bakış açısını irdeleyelim.
Wigan İskelesi Yolu eseri iki bölümden oluşmaktadır.
1-Kapitalizm sisteminde ezilen proletarya sınıfı
2-Sosyalizm üzerine eleştiri ve çözüm
Büyük bir din âlimi Sahabiyi şöyle anlattı: «-Velinin ve sonraki ümmetin en büyüğü, Sahabinin en küçüğünün bindiği atın burnundaki toz zerresinden daha aşağı derecededir.»
Bu ölçü, Sahabinin şahsına göre değil, bizzat görmüş ve bağlanmış olduğu NUR'a izafetledir ve o NUR sahabinin şahsını da masun kılmaktadır. Bu hadisi bilen bazı Muaviye düşmanları, onun Sahabiliğini inkâra kadar varmışlar ve gün ışığını reddetmek için başlarına birer kara çuval geçirmekten başka çare bulamamışlardır. Son ve kat'i hüküm şudur ki, Hazret-i Ali ve Muaviye meselesi, iki Sahabi arasında içtihat farkından başka bir mahiyet arzetmez; ve Hazret-i Ali'yi «mutlaka haklı!», Hazret-i Muaviye'yi ise «haksız değil!» tarzında, küçük bir farkla ifade etmekten ileriye varamaz.
İnsan her daim arayış içindedir. İlk insandan beri kaderi olmuştur. Modern zamanlarda bu arayışlar daha çetrefilli çünkü izmler hakikat arayışında olan insan için bir seçenek diye sunuldu dolayısıyla önündeki seçenekler arttı. Geçmiş zamanlarda daha keskin görünen sınırlar bugün sosa bulanmış iyi görünümlü fikirlerle ayırt edilmesi daha zor bir
Yıl 2018 mevsime uydum
Sebep oldu Tuco bir kitap okudum
Şibumi defterine adımı yazdım
Nicholai Hel dünyaya hükümdar olmaz !
Şibumi. İtiraf etmeliyim, her ne kadar az okuyan biri olsam da bugüne kadar okuduğum en güzel 10 kitaptan biri oldu.
Şibumi felsefesi, yaşam tarzı, dünya algısı. Biz bunu Türk-İslam sentezine pekala “Hikmet” diye