'Hedef vasıtayı mübah kılmaz'
fideKitabı okuyor
Medeniyet kadından, kullanılan veya tapılan bir nesne yarattı. Anneliği ihmal ederek o; kadını, temel ve yeri doldurulamaz rolünden yoksun bıraktı.
FideKitabı okuyor
"Yolumuz iktidarı ele geçirmekten değil insanları kazanmaktan başlar."
FideKitabı okuyor
Ne var ki Kur'ân, edebiyat değil, hayattır. Dolayısıyla ona bir düşünce tarzı değil, bir yaşama tarzı olarak bakmaya başlanır başlanmaz güçlük ortadan kalkar ve bu yanlış intibalar da değerini kaybeder.
Sayfa 21
Bizi toprağa gömmeye çalıştılar fakat tohum olduğumuzu bilmiyorlardı..
-Aliya İzzetbegoviç
İşte birkaç örnek: doğruları söyle; nefret etme; sade ve mütevazi bir insan ol; başkalarını kendinle eşit gör; başkalarıyla dayanışma içinde ol; özgürlüğe meylet; kendi hakkını ve başkasının hakkını savun; kendi ekmeğini kendin kazan; başkasının emeğine saygı duy; anne babana ve yaşlılara saygı göster, sözünü tut; görevlerini yerine getir; güçsüzleri koru; insanlarla dostluk et: başkasının mutsuzluğuna ve başarısızlığına sevinme, mutluluğun ve başarısını kıskanma; kibirli olma; acılara karşı sabırlı ol; güçlülere dalkavukluk yapma; güçsüzleri ezme; insanları ten rengine, servetine ve soyuna göre ayırma; düşüncelerinde bağımsız ol; zevkte ölçülü ol; bencil olma vb. Bu tutumların görece olduğu ve "koşullara ve ekonomik yapıya bağlı olarak değişiklik gösterdiği söylenebilir mi?
Tarihi ve diğer koşullara bağlı olarak ahlâk normlarının değişkenlik gösterdiğini kanıtlamak için öne sürülen örnekler, esasen temel ahlâki ilkeleri değil, resmi ahlâkı ve davranış biçimlerini hedef alır. Bunların aksine, en önemli hususlarda muazzam bir uyumluluk ve değişmezlik olduğu ortadadır.
Temel ahlâki talepler zamana, mekâna ve toplumsal koşullara tabi değildir. Sosyal ve politik düzen, gelişmişlik seviyesi, hatta din ve dinî semboller arasındaki farklılığa ve çeşitliliğe rağmen ahlâki ilkeler noktasında tüm dünyada hayret verici bir uyum ve birlik vardır.
Toplum düzeninin kuralları veya üretim yöntemlerinden farklı olarak ahlâki hakikatler ebedidir. Bunun nedeni muammanın daha yaratılış sırasında, "semadaki prolog"da, tüm insanlık tarihine takaddüm eden bu açılış sahnesinde vaaz edilmiş olmasıdır.