Kâmil bir mürşidin Allah rızasından başka bir arzusu yoktur. Hak yolunda ona tâbi olmak Allah ve Resûlü'ne tâbi olmak demektir. Bunun için samimiyet ve çok safi bir sevgi gerekir. Bu muhabbetin devamı ve bir ileri derecesi Resûlullah Efendimiz'i (s.a.v) bütün benliği ile sevmek ve bütün davranışlarında sünnetine uygun hareket etmektir. Buna tasavvufta "fená fi'r-resûl" denir.