3.Kısım
Anlam Tutulması
Anton Çehov'un Tri Sestry oyunundan şu kısa diyaloğu dü- şünelim:
MASHA: Bir anlam yok mu?
TOOZENBACH: Anlam mı? (...) Şuraya bak; kar yağıyor. Bunun anlamı ne?
Kar bir ifade ya da sembol değildir. Anlatabildiğimiz kada- nyla gök kubbenin kederlenmesinin bir alegorisi değildir. Philip Larkin'in baharı
Suç, Ceza ve Vicdan Azabı
Nasıl başlık ama, mükemmel estetik duruyor değil mi ? Romanı ilk okuduğumda 12-13 yaşımdayken falan aklıma bu başlık gelmişti. “Ben olsam kitabın adını böyle yapardım” demiştim. İyi ki ismini ben koymamışım berbat olurmuş.
Neyse konumuz bu değil, kitabı incelemeden önce biraz vicdan azabını tanıyalım. Bu yazılar
Halife Hz.Osman(ra),dostu İbni Mesud'u (ra) ziyarete gelmiş. Mübarek sahabi ölüm döşeğinde.
-Şikayetiniz nedir?
-Şikayetim günahlarımdandır...
-Arzu ettiğiniz, canınız çektiği bir şey var mıdır?
-Evet, Allah'ın rahmetini arzuluyorum.
-Size tabip göndereyim mi?
-Tabip beni hasta etti.
-Hiç olmazsa biraz para göndereyim .
-Hayır, parayla işim yok.
-Kerimeleriniz için olsun bir miktar göndereyim müsaade ederseniz.
-Osman, sen benim kızlarım hakkında fakirlik korkusu mu çekiyorsun? Ben onlara her gece Vakıa Süresi'ni okumalarını tembih ettim.Resulallah'dan işittim "Her gece Vakıa Süresi'ni okuyan kimseye asla fakirlik ilişmez.
Gevşekliğin belirtisi nedir, kalp onu bilebilir mi?
Cevapladı: Evet, genç adam! Gevşekliğin ilk belirtisi, tembelliktir. Şayet ilâhî himaye ve gözetime kavuşursa, tembelliği kaybolur, yoksa bu tembellik gittikçe artarak onu felceden bir umutsuzluğa dönüşür. Bu hâldeyken Allah korkusu onun gidişine mani olmazsa, tembelliği daha da artar ve ibadet etmekten nefret etmeye başlar. Tam bu sırada kalbinde ibadete yönelik bir niyet (ve azim) de kendini göstermezse, gönlünde tam bir isteksizlik ve ibadetten kaçış baş gösterir ki Allah bizi böyle bir duruma düşmekten korusun!
Kul bu kaçış ve başıboşluğa düşünce de, artık kendisinde Allah korkusu kalmaz. Buna karşılık o kendini tamamen güvende hissetme gibi bir aldanışa saplanır. Böylece de mahvoluşun uçurumlarına doğru adım adım ilerler. Bu durumda kuldan ilâhî koruma kalkar, kul ise Allah'ın kendisini affedeceği zannına kapılır gider de âhiretini kaybeder.
Bütün bunlar ise nefis muhasebesinin yapılmayışından doğar.
Okumak nedir, okur kimdir?
Öyle ya, çok kitap okuyan ve her zaman listenin baş köşesine yerleşen toplumlar aynı zamanda tüm dünyanın da canına okumaya devam ediyor. Bunlar, okumanın mânâ derinliğini kavrayamadıkları gibi, idrakten ve insaftan da nasiplerini alamamış gözüküyor. Oysa bizim toplumumuzda, çok kitap karıştırmamış fakat iyi bir kâinat