Gerçek dindar, büyük resmin bilincinde davranır. ‘Bu insana nasıl hizmet edebilirim,’ diye düşünür. O nedenle samimi dindar, sokakta, “Allah rızası için, başınızın, gözünüzün sadakası için” diyerek dilenenlere para vererek yardım etmekten ziyade, onları dilenci olmaktan kurtaracak bir yardımı daha anlamlı bulur.