Allah'ın, kullarına olan lütuf ve merhametine bak ki, günah işlemiş oldukları zaman bile onlara «müminler» diye hitâp ediyor:
— Hepiniz günahlardan vazgeçerek, Allah’a dönün ey müminler. Tâ ki azaptan kurtulup rahmete nâil olasınız (Nûr sûresi, âyet: 31).
Bundan başka, tevbe ederek bir daha işlememek üzere günahtan dönenleri sevdiğini beyân buyuruyor:
— ...Şüphesiz ki Allah, çok tevbe edenlerle günahlardan temizlenenleri sever (Bakara sûresi, âyet: 222).
Resulullah sallallâhü aleyhi ve sellemden rivâyet edilen bir hadis şöyledir:
— Günahtan tevbe edip bir daha işlememek üzere vazgeçen, sanki hiç günahı olmayan kimse gibidir.
Sayfa 126
Tevbekârlara dua ediniz.
Bir hakime soruldu:
— Tevbekâr olanın tevbesinin kabul edildiğine dâir bir alâmet var mıdır?
Hakim cevap verdi:
— Evet vardır. Bu alâmetler dörttür:
1) Kötü kişilerden ayrılması, onlara kendisinde bir heybet göstermesi ve dâimâ sâlihlerle berâber bulunması,
2) Bütün günahlardan sıyrılması ve her türlü ibâdet ve tâate yönelmesi,
3) Dünyevî
Sayfa 122
Toplu Alıntı
Her şeyin bittiği, umudum da, aşkın da tükendiği düşünülen zamanlarda, yardım çığlıklarına cevap gibi yeni bir söz yetişir. Allah'ın rahmet ve merhametidir bu yeni söz. Rahmani. "büyür kulum" demesinin bir yolu.
Sinemanın, hakikatle temas ettiği yer, bu yitirilmiş zamanı yeniden edinmekteki kabiliyetidir.
Maddi uygarlık, özne
Bilirdi ki, Allah güzeldir, güzeli sever.
Sayfa 307
"Allah güzeldir, güzeli sever. Ve sen Allah'ın sevdiklerindensin, kızım. Bunun için şükret!"
Sayfa 294
Allah Teâlâ, itaat eden ve helâlinden kazanıp yiyen mümin kulunu sever. Helâlinden yiyip güzel ameller işleyen kimseyi sever, helâlinden yiyen fakat güzel ameller işlemeyen kimselere ise buğzeder. Kendi kazancıyla yiyeni sever; münafıklık yaparak yiyeni ise sevmez, onların işini insanlara bırakır. Kendisini birleyeni sever, kendisine ortak koşana ise buğzeder. Kendisine teslim olanı sever, kendisiyle çekişene ise buğzeder.
Sayfa 270Kitabı okuyor
