NİMETLERİN EN BÜYÜĞÜ...
Nimetlerin nimeti, İslâm îmânı, aşkı, gayretidir! Cenab-ı Hak, kâinatı insan için yaratmış, insanı da Rabbini bilsin diye halketmiş... Rabbini bilmek, Allah'a kul olmak, İslâm nimetindeki teslimiyet, nimetlerin en büyüğüdür. Onunla acılar tatlı olur...
Sayfa 78 - 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi-, En Büyük Nimet, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Hakiki Kul olmak,Ama Allaha....
Allah'a kulluğun manası; Kalpten gelerek O'na boyun eğmek,O'na tam manası ile teslim olmak(O'nun emirlerini zorlama yorumlarla teslim almak değil) O'na itaat etmek.Emirlerine harfiyen uymak,O'na karşı duymuş olduğu huşu hissini muhafaza etmek,O'na muhtaç olduğu şuurunu hiçbir zaman yitirmemektir.
Reklam
İnsan, kul olmak için yaratılmıştır. Kulluk insanın kaderidir. Bu fıtratında vardır. Eğer doğru kapıya kul olmazsa, kul olacağı yanlış kapılar arar. Eğer bir Allah'a kul olmazsa, öz ek elleriyle binlerce tanrı icat edip, onların önünde şerefini beş paralık edebilir. Hiçbir şeye tapmadığını şöyleyenler, kendilerine esaslı bir put bulmuşlardır: Ayartıcı benlik ve içgüdüler. Mutlak ateizm, işte bunun için bir hayaldir ve imkânsızdır.
Zira helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur. Feraiz-i İlahiye ise hafiftir, azdır. Allah'a abd ve asker olmak, öyle lezzetli bir şereftir ki tarif edilmez. Vazife ise yalnız, bir asker gibi Allah namına işlemeli, başlamalı. Ve Allah hesabıyla vermeli ve almalı. Ve izni ve kanunu dairesinde hareket etmeli, sükûnet bulmalı. Kusur etse istiğfar etmeli. "Yâ Rab! Kusurumuzu affet, bizi kendine kul kabul et, emanetini kabzetmek zamanına kadar bizi emanette emin kıl, âmin!" demeli ve ona yalvarmalı.
'ben kulluk yapmıyorum' diyen bir tek insan yoktur. Allah'a kul olmayan başka bir kapının kuludur.
Sayfa 14
Kızını Allah'a iyi bir kul olarak yetiştirebilmeyi öncelikli hedef edinecek yerde, mahremiyet hükümlerini kariyer yalanına kurban eden çağın ebeveynleri bizi temsil edemez. Bizi ancak ne bir yiyeceğin ne de bir içeceğin olmadığı hicazda kocası İbrahim onu Kabe'nin avlusuna bırakıp giderken "Bizi buraya bırakmanı sana Allah mı emretti' sorusuna karşı "evet" cevabını alınca "öyleyse gidebilirsin. O bizi asla zayi etmez" teslimiyetindeki Hz. Hacer ruhlu İslam kadınları temsil edebilir.
Reklam
Seyr ü sülük sahibi olmak,Allah'a vasıl olmak için ahlakı güzelleştirmktir.Bu seyir sırasında kul ile Rabb'i arasında birtakım haller yaşanır.Bu haller Allah ile kul arasında bir sırdır.Bu makamda ilahi aşkın şarabı içilir ki o tatlı şarabı içen bir daha içmek ister. Kevser suyundan dünyaya uzatılan bir kadeh su gibi,öyle mi? Bu akşam şarabı ne Kevser'le ne başka bir lezzetle kıyaslanabilir.Aşk şarabı Hakk'ın cemalini tatmaktır.Hakk'ın bizatihi kendisidir.Oysaki Kevser,yaratılmıştır.
Sayfa 188 - Hayat YayınlarıKitabı okudu
Yeni bir ufuk açılmıştı kafasında... "Allah'a kul olmak..."
Sayfa 115
Ne kadar çok olursa o kadar lehimize olacak bir sevap mücadelemiz var. Başta sorumlusu olduğumuz çocuklarımız olmak üzere ne kadar insanın Allah'a kul olmasına vesile olursak o kadar cennet kazanacağımız bir görevimiz var. İslâm'a bir alanda hizmet edebileceğimize, bize düşen bir görevin muhakkak bulunduğuna imanımız var. Ölümden sonra bizi bulacak sevap kaynakları üretmeye mecburuz. Evimiz ve ailemizin Allah'ın razı olacağı işlerin merkezlerinden biri hâline gelmesi gerekiyor. Daha çok mal kazanıp daha onurlu bir mümin olmaya ve dinimize daha çok hizmet etmeye teşvik edildik. Herhangi bir vaktimizi ziyanda geçirmiş olmamakla mükellefiz. İyi örnek olmak zorundayız. Mü'minler arası kardeşliği aktif tutmaya mecburuz. Bu ve benzeri hedeflerle yoğrulurken ecelimizin bizi bulması emelimizdir.
Sayfa 179Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.