Mutlu mu Yıllar
30 is loadingi hissederken mutlu olan var mı acaba, neyse ki kabre koşar adım gidiyoruz artık bundan sonrası. Artık düzeltemediğim şeyler için daha erken vakit var hallolur gibi cümleler kuramayacağım lügatten birden çıktı. 26 yılda yirmi altı şey öğrenmiş miyimdir acaba, sanmam. Sadece tek bir şey farkettim sanırım 6 yaşımdaki benle 26 olan ben
Silinecek Bir Anı
Kafamda bazı olayları canlandırmak, hatırlamak çok tuhaf hissettiriyor. Müthiş bir şey hamd olsun ama arada sırada çevremde göçüp giden insanları da anımsatıcı olabiliyor. Biraz tefekkür edince onlara dair sahip olduğum tek şeyin anılar olduğunu görüyorum. Ama ben de bir anı olduğumda o anılara ne olacak sorusu geliyor aklıma. Ve sanırım bu gece deneyimlemiş olduğum rüyada da bunun yani bir gün "silinecek bir anı" olmanın nasıl hissettirdiğini azçok öğrenmiş oldum. Bir yerleri ölü olarak tekrar ziyaret edip oralarda hatıralar bırakmış aynı zamanda kendisinin de bir hatıra olduğunun bilincinde olmak gerçekten insana çok şey sorgulatıyor. Sadece bir anı olarak kalmak ve birgün o anılara sahip olanların da bu dünyada olmayacağı gerçeği çarpınca insanın yüzüne o zaman bir şeylerin anlamsız olduğuna kendini ikna ediyor. Sonra da şu ayetin ürpertici gerçekliği ile kendisini ebeden ve ezelen yalnızca Allah'ın bileceğini ve hatırlayacağını fark ediyor: "İnsanın üzerinden, henüz kendisinin anılan bir şey olmadığı uzun bir süre geçmedi mi?" Bu yüzden bize böyle bir değeri bahşettiği ve bizleri kul olmaya layık gördüğü için Allah'a hamd olsun. Hiç kimse tarafından hatırlanmazken ve hatırlanmayacakken bizi kendi katında hatırlanmaya değer kılan Allah'a hamd olsun.
Reklam
Kaygısı, sevdası, derdi, davası, çabası, telâşı, hep Allah'ı kullarına tanıtmak, bildirmek ve sevdirmekten ibaretti. Bütün engellere, acılara, işkencelere, hapislere, sürgünle- re, zehirlemelere rağmen Kur'an'a, imana, İslâm'a hizmet duygusundan hiç ayrılmadı. En mühimi de, en zor şartlarda bile hiç ümitsiz olmadı. En olumsuz şartlardan, daima en olumlu sonuçlar çıkardı. Kendisini batırmaya, bitirmeye çalışanları da huzura ve mutluluğa, yani kulluğa çağırdı. Çünkü ona göre, kul olmak, "kurtulmak" demekti.
Sayfa 14 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
183 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Bu Dönem Müslümanlarının ve gelecek Ümmeti Muhammed'in üzerinde durması, düşünmesi gereken hassas olduğu kadar ehemmiyetli ve mühim bir konu "Abdullah olmak!". Abdullah olmak, Allah'ın kulu olmak bizler hangi seviyedeyiz? Gerçekten layıkıyla kulluk görevimizi ihya ediyor muyuz? Abdullah olmak bilincini kendimize, toplumuza,
Abdullah Olmak
Abdullah OlmakMuhammed Emin Yıldırım · Siyer Yayınları · 20192,817 okunma
Biz insanlar Allah'ın kullarıyız. Allah'dan başkalarına kul olmak zillet ve sefalet iken, Allah'a kul olmak şeref ve saadettir.
208 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
mimar sinan
"El-fakir el hakir Sinan" ( Değersiz ve muhtaç kul Sinan) 1490 yılında Kayseri'nin Ağrınas köyünde doğduğu bilinmektedir. Eğitim durumu Acemioğlan mektebinde başlıyarak"dülgerlik"( baba mesleği) ve (dede mesleği marangoz),yapıcılık öğrendi. Enderun medresesinden mehzun olmuş. Arapça, farsça dilleri lisanını bilerek,
Mimar Sinan
Mimar SinanYavuz Bahadıroğlu · Venedik Yayıncılık · 2013782 okunma
Reklam
Allah'a gerçek manada kul olanlar yani Abdullah olanlar,beşerin yere düşen haysiyet ve şerefini yerden kaldırıyorlar.
Siyer yayınlarıKitabı okudu
Nisâ Sûresi 163-164. Âyet
163. Biz Nûh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Ve İbrâhim'e, İsmail'e, İshak'a, Ya'kûb'a, torunlara, İsa'ya, Eyyüb'a, Yunus'a, Hârûn'a ve Süleyman'a vahyettik. Dâvûd'a da Zebûr'u verdik. 164. Bir kısım peygamberleri sana daha önce anlattık,
Sayfa 103
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.