KADİR GECESİNE DAİR Bu gece Ramazan'ın 27. gecesi. Çoğumuz Kadir gecesi deyince doğrudan 27. geceyi düşünüyoruz. Bu yazıda kadir gecesine ilişkin bazı bilgiler vermeye çalışacağım. 1. ADI NEREDEN GELİYOR? Bu geceye niçin “kadir” adının verildiği konusunda üç farklı görüş vardır: a) “Kadr”, takdir etmek demektir. Allah, ezelde takdir
• Kalp, ibadet suyuyla sulanan bir ağaç, meyveleri ise sezgi ve idraktir. • Gözün meyvesi ise, olup biteni değerlendirip ibret almadır. • Kulağın meyvesi, Kur'ân'ı dinlemektir. • Dilin meyvesi, Allah'a zikretmek. • El ve ayakların meyveleri de hayrı yapmaya yönelmektir. Kalp susuz kalıp kurursa, meyveleri yok olur."
Sayfa 20 - Sufi Kitap(Timaş), 7.baskı, 2022Kitabı okudu
Reklam
Ebul Hasan Zencanî der ki, İbadetin esası üç rükûn üzerine kurulmuştur; 1- Göz, 2- Kalp, 3- Dil, Göz, kâinattan ibret alır. Kalp, düşünmek içindir. Dil ise, Allah'ı (c.c)' zikretmek, tesbih etmek ve doğru söylemek içindir.
359 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Kitabı yeniden okumama vesile olan
Havva Öztin Akarsu
Havva Öztin Akarsu
ablamın, #30999207 etkinliğidir. Kendisine çok teşekkür ederim. Ölümsüzlük insan ırkı için uygun bir vasıf mıdır? Ab-ı Hayat’tan bir katre içmek insanı ölümsüz kılar mı? Yoksa ağızdan dökülen derin sözler mi Ab-ı Hayat’tı? Hazreti Musa çıkmadı mı
Od
Odİskender Pala · Kapı Yayınları · 202241.8k okunma
Ebul Hasan Zencanî der ki:
İbadetin esası üç rükûn üzerine kurulmuştur: 1- Göz, 2- Kalp, 3- Dil, Göz, kâinattan ibret alır. Kalp, düşünmek içindir. Dil ise, Allah (c.c)' ı zikretmek, tesbih etmek ve doğru söylemek içindir.
Sayfa 74
Lüzumsuz dünya meşguliyeti; insanı Allah-u Teâlâ'yı tanımaktan, O'nu sevmekten ve O'nu zikretmekten alıkoyar. Allah-u Teâlâ'yı tanımak ancak zihin saflığıyla, O'nu sevmek kalp temizliğiyle, O'nu zikretmek de zaman bulunmasıyla mümkündür. | İmam-ı Gazzâlî El Erbain Fi Usûli'd Din
Reklam
وَلَذِكْرُ اللّٰهِ اَكْبَرُ ▪Allah'ı Zikretmek Elbette En Büyük İbadettir❗🤲🏻📿 ~Ankebût 45 ~
Hz. Peygamberimiz (s.a.v.) hadis-i şerifinde kişinin, ancak Allah'ı zikrederek nefsini şeytandan koruyabileceğini haber vermektedir. Felak ve Nas sûreleri de işte tam bu anlama işaret etmektedir. Çünkü şeytan burada "hannâs" olarak nitelendirilmektedir. Hânnâs, kul, Allah'ı zikrettiğinde top lanıp gizlenen ve kaybolan; gafil kaldığında ise, yeniden gelip kalbi kuşatan, kışkırtan ve gizliden vesvese veren an lamındadır. Bu kışkırtma ve vesveseler, her kötülüğün kay nağını oluşturur. Bu yüzden Allah'ı zikretmek kadar kulu şeytandan koruyan başka bir şey yoktur.
Sayfa 150Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.