Ölümden sonra kişinin oturacağı bir evi yoktur. Ancak amelleriyle bina edeceği ev müstesnadır. Her birimizin, kendisi için istediği Allah (celle celâluhû)'ın mükafatı ve yüce rızasına uygun olarak dünyasını imar etmesidir. Ancak herkesin bir ameli işlemeden önce o işin ahiretteki yansımasının nasıl olacağını araştırması icab eder. Yiyeceği lokma ve giyeceği elbisede bile ahireti düşünerek, ona göre söz ve işlerini tanzim etmesi gerekir. Şunu bilelimki Allah (celle celâluhû) ancak kendi rızasını ve ahiretteki kurtuluşumuzu göz önüne almamıza bakar. Şu kısacık dünya hayatında, insanların teveccühünü, nefsin arzu ve isteklerini gözetmemize asla nazar etmez.
Mescitler, geleneğin söylediği gibi, 'Allah'ın evi' olan mekanlar değil, 'Allah için' olan mekânlardır. Allah'ın mekanı olmaz ama Allah için mekan olur.
Sayfa 95 - yeni boyutKitabı okuyor
Ben de Martin Buber gibi diyorum ki: "Her din, kendisinin ilahi mesajın insani temsilini dile getiren biçimlerden yalnızca biri olduğu gerçeğini kabul etmeli ve ilahi olanı kendi tekeline almamalıdır. Her din, Allah'ın yeryüzündeki tek evi olduğuna dair iddiasını reddetmelidir." Şunu da ekliyorum: Yeter, gök adına yeryüzünü katlettiğimiz.
İslamiyette Mescid
Hz. Peygamber'in davetinde mescidin ifa ettiği hizmet ve oynadığı rolü sıralayalım: a- Müslümanlar için bütün bir yer yüzü temizdir ve ibadete elverişlidir. Ama Allah'ın zikredildiği mescidler, ruhi bir havaya sahiptirler. Mü'minler, huzü ve huşü içinde “Allah'ın evi” nde kendilerini Rablerine verme, O'na kavuşma imkânını
Sayfa 302 - Hikmetevi YayınlarıKitabı okudu
Aleyhissalatu Vesselam
İnsanlar içinde bir insan, Allah'ın kulu ve elçisi olarak yaşadı. Makam ve mevki peşinde olmadı; bir meclise var- dığında boş bulduğu yere oturdu; tâc ve taht istemedi. Her türlü gösterişten kaçınan sade bir hayatı oldu. Hasır üzerinde uyudu. Elbisesini diker, ayakkabılarını tamir eder, keçileri sağar, evi süpürürdü. Eline ne geçerse muh- taçlara dağıttı, vefat ettiğinde üzerinde bir yamalı elbise bulunuyordu.
Allah'ın Elçisi evinde ailesinin hizmetinde idi. elbisesini temizler, yamar, koyununu sağar, papucunu tamir eder, kendi işini kendisi yapar, su taşıdıkları devenin yemini verir, evi süpürür, devesini bağlar, hizmetçiyle birlikte yemek yer, onunla birlikte hamur yoğurur, satın aldığı şeyleri çarşıdan eve kendisi taşırdı.
Sayfa 258 - tahlil yayınlarıKitabı okuyor
BAHAİLİK
bahailere gore namaz, allah'i anmak ve dua olup, bahaullah'a ait kitaplardan bir kisim cümleler okunması demek olup, kible icin bahaullah'in akka'da bulunan mezarına donulur. senede 2-21 mart arası on dokuz gun oruc tutulur ve 21 mart'ta oruç bayramı yapılır. hac ile yalnız erkekler mükelleftir ve belli bir zaman ve mevsimi olmayıp bab'in siraz'daki evi ya da bahaullah'in Bağdat'ta ikamet ettigi ev ziyaret edilir. zekat sermayeden her sene malin beste biri olarak alınır ve akka'da bulunan ve bahailigin merkezi konumundaki adalet evi'nin gelir kaynagini teşkil eder.
fığlalı, cagimizda itikadi islam mezhepleri, s.251Kitabı okuyor
972 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.