Aşk insanın Allahu Teâlâ’ya olan varlık bağıdır, temel bağıdır. Meselâ kişi namazı sevmeden kılabilir ya da orucu sevmeden tutabilir ama bu ibadetlerin severek yapılması başka bir tecrübedir. İkisinin hakikati birbirinden çok farklıdır. Sevgi bağı her şeyle bir yakınlık kurmanın en kuvvetli yollarından biridir. Sevgi ile birleşme ve samimiyet temin edilir, aradaki mesafe kapanır, araçlar, aracılar aradan çıkarılır. Yani sevgi kişiyi gerçekten karşı karşıya, yüz yüze, iç içe getirir.
Sayfa 101Kitabı okudu
Allahu Teala‘ya yakınlık için çalışan beden değil kalptir.
Sayfa 138 - 1. CiltKitabı okuyor
Reklam
Alak sûresinin ondokuzuncu [19] âyetinde, (Secde et ve yaklaş!) buyuruldu. Allahü teâlâya yakınlık ne kadar çok olursa, başka şeylerin araya karışması o kadar az olur.
Sayfa 437Kitabı okudu
Elmalılı Hamdi Yazır, Fatiha suresini tefsir ederken şöyle diyor: “İbadet; niyete bağlı olarak yapılmasında sevap olan ve Cenabı Allah’a yakınlık ifade eden özel itaattir.” “İnsanın, ruhen ve cismen, zahiren ve batınen bütün varlığıyla yalnız Allah’a yapılan şuurlu bir itaat ve (Allah’a) yakınlığıdır.” İbn Kesir, ibadeti şöyle tanımlıyor: İbadet: “Sevginin, bağlılığın ve korkunun birleştiği kemal (olgunluk) noktasıdır.” Büyük tefsircilerden Fahruddin er-Razi; kişinin, Allah’a (c.c.) saygı ve bağlılığın ifadesi olarak yapmakla sorumlu olduğu fiilleri emrolunduğu şekilde yerine getirmesidir, diyor. Yine büyük tefsircilerden, dil bilimci ve kelamcı (Keşşaf’ın yazarı) Zemahşeri ise ibadeti şöyle açıklıyor: “(ibadet;) itaat ve boyun eğmenin en son derecesidir. Onun içindir ki bu kelime, Allahu Teâlâ’ya itaatin dışında (başkası için) kullanılmamıştır.”
Sayfa 133
Allah’a Yakınlık Üzerine...
Cüneyd-i Bağdâdî (k.s.) der ki: “Allahu Teâlâ, kullarının kalbine, onların kendisine yakın olduğu ölçüde yakın olur; öyleyse kalbinin neye yakın olduğuna bak!” (Sf.127) Ebû Ya’kûb es Sûsî ise şöyle der: “Kul, Allahu Teâlâ’ya yaklaşma halinde olduğu sürece, bu yaklaşmasında, yaklaştığını görmesinden kaybolmayınca, gerçekten yakın olmuş olmaz. Allah’a yaklaştığını görme halinden kurtulunca, o zaman asıl yakınlık gerçekleşir.” (Sf.127)
Sayfa 126 - Semerkand, 4.Baskı, Tercüme: Dilaver SelviKitabı okudu
Dünyada olan her şey 3 kısımdır: Birinci Kısım: Zâhiri ve bâtını dünyadan olup Allah için olması kabil olmayan nesnelerdir. Bunlar günahlardır ki, niyetle ve kasıtla Allah için olmazlar. Mubah olan nesnelerle aşırı derecede nimetlenmek de bu cümledendir. Zira bu da dünya içindir. Mubahlarda aşırılık gafletin, serkeşliğin tohumudur. Bütün
Reklam