Kazanıyoruzzzz
Herkes, 1870 Fransa-Prusya Savaşı’nda olduğu gibi savaşın kısa süreceğini bekliyordu. Almanlar 6 hafta içinde Paris’te olacaklarını umuyordu. Fransız askerleri, birlikleri taşıyan vagonların yan taraflarına “Berlin’e” diye çiziktiriyorlardı. Britanyalı siyasetçiler, “savaşın yılbaşına kadar biteceği”ni söylüyorlardı. Ama böyle olmadı. Uzadıkça uzayan savaş, benzeri görülmemiş bir vahşete yol açtı çünkü modern kapitalizmin gelişmiş sanayileri, imha araçlarını tarihte daha önce bilinmedik ölçekte seri olarak üretebiliyordu.
Naziler engellenebilirdi!
"Kitlelere söylenenen en büyük ve en utanç verici yalan şudur: Faşistlerin gücü yakında tükenecek, bırakın devam etsinler. Buna benzer her türlü yorum bir kenara yazmalı ve en sert ifadelerle reddedilmelidir. Bu tüm anti-faşistlerin ve sosyal demokrat işçilerin suratına atılmış bir tokattır... Almanya'da büyüyen faşist harekete, işyerlerinde ve ordumuzda faşizmin yükselişine ve oylarının artışına tanık oluyoruz. Bunlar yalnızca işçileri bastırmada en acımasız yöntemleri kullanmakla kalmıyor, aynı zamanda Sovyetler Birliği'ne karşı bir savaşa hazırlanıyorlar." 1932, Komünist lider Ernst Thalmann
Pan Yayıncılık
Reklam
Bir zamanlar gazetecilik yapan Joseph Goebbels savaş sırasında basının bağımsızlığını kaybetmesi hakkında günlüğüne (14 Nisan 1943) şunları yazmıştı: "İçinde biraz onur kırıntısı kalan herkes gazeteci olmamak için büyük çaba sarf edecektir".
Pan Yayıncılık
ölmek için doğmak
"(Bavyera'da bir kasabada) süslenen salonda, okuldaki 8. yılını henüz bitirmiş 130 erkek ve bir o kadar da kız toplanmıştı. Sahnenin üzerinde büyük harflerle şöyle yazıyordu; ALMANYA İÇİN ÖLMEYE DOĞDUK."
Pan Yayıncılık
Kurt Adamlar!
Alman Silahlı Kuvvetleri’nin Mayıs 1945’te koşulsuz teslim olmasından sonra, Müttefik askerleri tarafından yakalanan, yenik düşen bu genç gibi bazı Alman çocuklar “Werewolves” (Kurt Adamlar) olarak bilinen gerilla gruplarında mücadele etmeye devam ettiler. Ertesi yıl Müttefik işgal yetkilileri Alman gençlerinin on iki yıllık Nazi propagandasının etkilerini kıracak şekilde tasarlanmış, demokrasi ruhu taşıyan, “Nazi etkisinden arındırma” eğitiminden geçmelerini zorunlu hâle getirdi.
Pan Yayıncılık
Ama von Hess'in dediğine göre tüm bu güç, zafer ve gururun ardında ruhsal bir huzursuzluk vardı. Almanlar henüz tam anlamıyla mutlu değillerdi. Eski, Hitler öncesi fikirler, bireysel ifade yoluyla hiçbirine ulaşamasalar da, varlığını sürdürmeye devam ediyorlardı.
Sayfa 102 - Encore YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
“Günümüzün pisliği nedir Hikmet Hocam?” diye ironik bir şüpheyle sordu Adnan “Arkasına saklandığınız akıldır. Daha doğrusu, yalnız başına bırakılmış aklın buhranlarıdır. Nietzshce Almanlar için kitabı gözleriyle okurlar, derdi. Ve kulaklarını çekmeceye kaldırdıklarını söylerdi. Sizler de öylesiniz, yalnız mantıkla düşünüyor, yalnız mantıkla okuyorsunuz. İnsan doğasının diğer yarım küresi nerede, duygularınıza ne oldu?” “Duygular Tanrıyla beraber gömüldü Hocam. Nietzsche’nin diliyle konuşacaksak Tanrıyı boğan ellerimiz duyguları da katletti.” “İşte sizin asıl gafletiniz de burada başladı. Aklı yaşatmak için duyguları öldürdünüz. Oysaki aklın nefesiydi duygular. Şimdi can çekişen bir akılla bakalım ne kadar yaşayacaksınız!”
İtalyanlar nasıl doğuştan müzikçi, Almanlar da fiziköteciyse, Yankiler de doğuştan makineci, yani mühendistirler.
266 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Herkese merhaba arkadaşlar. Bugün karşınıza Amin Maalouf ve onun “Arapların Gözünden Haçlı Seferleri“ kitabı ile geldim. Daha önce Maalouf’un Afrikalı Leo, Semerkant ve Yüzüncü Ad kitaplarını da okumuştum. Maalouf’un kalemini gerçekten çok seviyorum her ne kadar biraz Türklere karşı mesafeli dursada.. Kitabın konusuna ve yorumuna geçmeden önce
Arapların Gözünden Haçlı Seferleri
Arapların Gözünden Haçlı SeferleriAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20221,784 okunma
“İyi ki bölündü Almanya. Yoksa sanayi o denli gelişirdi ki, Almanlar Üçüncü Dünya Savaşı’nı çıkarırdı gene” diyor.
Sayfa 30
Reklam
Kırmızı
Kelimenin kullanıldığı ilk yazılı kaynak, İtalyanlar ve Almanlar tarafından 14.yüzyılda derlenmiş iki bölümlük bir eser olan Codex Cumanicus (1300)'dur. Türklerin en eski inançları ile ilgili olarak, onlarda "Al Ruhu" veya Al Ateş" adları verilen bir ateş tanrısının yahut da hami (koruyucu) bir ruhun varlığı bilinmektedir.
Sayfa 48 - Hiperyayın, 2021Kitabı okuyor
İkiliklerin, kendi içinde düşmanca birleşmelerin, toplulukların, düşüncelerin, her çeşitten sürtüşmelerin ve zıt eğilimlerin timsalidir Avusturya; Macarlar, Slavlar, Almanlar ve Yahudi saltanatı...
Sayfa 827 - Yapı Kredi Yayınları
Almanlar ve Osmanlı Devleti arasındaki iyi ilişkiler; çok uzun yıllar boyunca devam etmiş, bu dostluk sayesinde Almanlar, Osmanlı'ya bağlı topraklar üzerinde başka hiçbir millete nasip olmayacak ayrıcalıklara sahip olmuşlardı.
Bir fikir ileri sürüyorsunuz; lâkin acaba Almanlar da öyle mi düşünüyor? Bir iş yapacaksınız; acaba Amerikalılar da öyle mi yapıyorlar? Aşağılık karmaşasından gıdalanan bu taklit içgüdüsü, zehirleyici bir parazit gibi bütün hür düşünceyi ve bahtiyar iradeyi bizde boğmuş bulunuyor.
Sayfa 26 - Dergah YayınlarıKitabı okuyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.