721 syf.
9/10 puan verdi
Ali bin Ebu Talib ( علي بن أﺑﻲ طالب; d. 599, Mekke - ö. 661, Kûfe) İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in (Sav) hem damadı hem de amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk erkektir.
Hulafa-i Râşidin dönemi hep çalkantılı olmuştur; 4 halifenin 3'ü öldürülerek şehid
484 syf.
9/10 puan verdi
II. Dünya Savaşının getirdiği acılar önce Cengiz Aytmatov ve Cengiz Dağcı romanlarıyla girmişti hayatıma. Sonra da ilgi alanlarımdan biri oldu. Bu nedenle Kırım Türklerinin durumu, burada Mavi Alay denilen Türkistan Lejyonu ve tabii başta Yahudiler olmak üzere pek çok halkın yaşadığı acılar, Nazi vahşeti, Stalin zulmü...
Livaneli, Serenad'da adeta insanlığa bir saygı duruşunda bulunmuş. Roman bir şaheser değilse de hayli etkileyici idi. Zaten iki gün içinde bitirdim. Max ve Nadia'nın tabii Ayşe ile Mari'nin... Bütün o insanların acıları bir dağ gibi çöktü yüreğime. Ayrıca Hitler'in Almanya'yı felakete götürme süreci bana ülkemi de hatırlattı. Endişelendirdi.
Evet, hiç bir iktidar masum değildir.
Öncelikle bu kitabı daha derin incelemeden önce kitabın haksız bölümlerinin de haklı bölümlerinin de yer aldığını belirtmek istiyorum. Kitap ne ile ilgilidir? Bu kitap genel olarak Stalin'e yapılan alçak saldırıları günyüzüne kaynaklarıyla beraber ortaya çıkarıyor ve bunların asılsız olduğunu en iyi şekilde ispatlıyor. Konusu genel olarak Stalin'e
"Tanımıyoruz Hint'i. O ülkeye en büyük hükümdarını armağan eden Türk, Hint'i tanımıyor. El Birûni'ye rağmen tanımıyoruz Hint'i. Tanımıyoruz Hint'i. Tasavvufun ana kaynağı olan Hint'i tanımıyoruz. Tanımıyoruz Hint'i. Kanuni devrinde yazılan ve Osmanlıca'dan Avrupa dillerine en fazla çevirilen Hümayunnâme'ye rağmen tanımıyoruz. Binbir Gece'ye,
Ayşe Kulin'in uzuuuun bir süre kitaplığımda bekleyen kitabını nihayet okudum. Yine kendine has üslubuyla, her bir karakterinin düşünce yapısıyla gayet akıcı bir kitap. Konusuna gelince, 2.Dünya Savaşı sırasında yaşanılan insanlık dramını anlatıyor. Selva, yahudi Rafael ile evlenmiş, ailesi tarafından gözden çıkarılmış bir halde Fransa'ya yerleşiyor. Hitler'in Fransa'ya da sızmasıyla birlikte, ailesini onların elinden kurtarmak için verdiği mücadeleye tanık oluyoruz. Oldukça akıcı bir roman. Diyalogların çokça olması kitabın akışını hızlandırıyor. Sadece bazı yerlerde gereksiz detayların olması dışında iyi. Hele o yıllarda Türk hükümetinin iki arada bir derede durumu çok iyi anlatılmış! Almanya'nın baskısı, Rusların baskısı, İngiltere desen zaten her zaman pençeleri hazır! Benim en sevdiğim karakterler Nazım Kender ve Tarık Arıca oldu. Okumayan varsa, özellikle Ayşe Kulin'in tarzından hoşlanıyorsanız, tercih edebilirsiniz...
Şimdi başladım bakalım şuan 16 sayfa okudum.Devam edicem bakalım mola olursa ve ders çalışacam biraz ama çok güzel kitapa benziyor.Bakalım beni neler bekliyor edebiyatta.İlk başta evde okudum sonra işte okudum.Film çok geç zamanda çıkabilir dedi elif abla.Herkes tavsiye etti.22 kitap bitirdim.Edebiyat romanı olması güzel ama ve bilgi
