Demek alnımın yazısı böyleymiş. Demek talihim böyleymiş.
Alnımın yazısı senin ellerinde... Ne yazılı olduğuna bakmaya korkuyor musun? Bırak, ben okuyayım. Bir şiir o. Senin ellerinde...
Sayfa 56 - Helikopter yayıneviKitabı okudu
Reklam
Osmanlı ve Matbaa
Matbaa konusu en fazla istismar edilen tarih yalanlarından biridir. Ve bu olayda tarihin nasıl bir savaş baltasına dönüştüğünü açıkça görebiliyoruz. İddia nedir? Matbaa gelecekti ama din adamları, ulema veya hattatlar izin vermedi. Bir kere ulemanın veya din adamlarının gümrük memuru olmadığını bilmek lazım. Onlara işin dinî meşruluğu sorulmuştur ve İbrahim Müteferrika’nın Şeyhülislamdan aldığı cevap, zannedildiğinin tersine, teşvik ve tebrik mealinde çıkmıştır. Ve asla herhangi bir engelleme tavrı sadır olmamıştır. Bunu nereden anlıyoruz? Açıp ilk basılan kitabın, Vankulu Lugati'nin başına bakarsak orada Şeyhülislam Abdullah Efendi başta olmak üzere 11 âlimin matbaanın ve kitap basımcılığının İslâmiyet için ne kadar hayırlı bir iş olduğunu anlatma yarışı içinde olduklarını görürüz. Yani ulema, bırakın engellemeyi, teşvik etmiştir matbaanın gelmesini. Kaldı ki, fetva dediğimiz şey, kanun değil, daha çok bir hukukî mütalaadır. Yani Anayasa Mahkemesi'nin hukukî görüş bildirmesi gibi bir şeydir. Yaptırımı yoktur. Yaptırım, fermanla gelir çünkü. Bu inceliği bilmeyen adamların kalkıp da ulema yeniliklere set çekti, engel oldu diye yazılar yazmaları, cahilliklerinin ilanından başka bir anlama gelmez.
Sayfa 149 - Profil KitapKitabı okudu
Annesi Rüştü'ye nane çayı yapmış. Bardağına dolduruyor... R. ANNE- Gene yazıyon de mi? RÜŞTÜ- Hee... Yazıyom. R. ANNE- Vazgeçmeyecen de mi?
İnsanın en büyük kusuru, Nuh tufanından başlayıp Schlezwig-Holstein dönemine değin süren, alnının kara yazgısı olan erdemsizliğidir. Erdemsizlik ve buna bağlı olarak ölçüsüzlük.
Silecek, değiştirecek bir kudreti olmadığını görsün de acizliğini bilsin diye insanın yazgısı alnının orta yerine yazılırmış.
Düşerken
Düşerken
Tarık Tufan
Tarık Tufan
Reklam
986 öğeden 521 ile 530 arasındakiler gösteriliyor.