Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu bölgeler üzerindeki oyunlar ve planlar araştırılmalı, oralarla ilgili planlar yapılmalıdır.
250 milyonluk Türk Dünyası ve 1 buçuk milyarlık İslâm Dünyası Türkiye'yi hala Osmanlı olarak görmekte ve ağabey bilmektedir.
Reklam
Kızıl karanlık artık yırtılmaya başladı Gökyüzü ay yıldızla örtülmeye başladı Bir yanımdan yük düştü bir yanım hala yükte sıra Doğu Türkistan sıra şimdi Kerkük'te...
Günümüzdeki çıkarılan kanunların hangisi Müslüman tebaaya hitap ediyor? Ülkenin çoğunluğunu Müslümanlar oluşturmasına rağmen çıkarılan kanunlar, oluşturulan anayasa bizim insanımıza hitap etmemektedir. Beşerî ideolojilerin, batının aramış olduğu özelliklere göre kanunlar düzenlenmiş, anayasalar tertip edilmiştir. Bunun için de zaman zaman tartışmalar zuhur etmektedir. İlahi nizâma dayanmayan kanunlar, Müslüman tebaaya hitap edemez.
Devlet nizâmında hakimiyet Allah'a aittir. Yani hukukun kaynağı Allah'ın iradesidir. Bu sebeple Müslüman devletlerde tam anlamıyla yasama meclisi ve anayasa yoktur. Sadece Allah ve peygamberlerinin tanıdığı sınırlı yasama yetkisi kullanılabilir.
Bu vatan bizimdir. Bu toprakları bize miras olarak bırakan insanlar, bunu başarabilmek için kan döktüler, can verdiler. Onların yegâne ölçüsü İslâm, yegâne gayesi de Allah (c.c.)'ın rızası idi. Çünkü onlar kâmil mü'mindiler ve bu toprakları da bu ölçüye göre vatan yapmanın mücadelesini verdiler. Bugün üç-beş çapulcu, bu topraklar üzerinde İslâm'a tahammül edemiyor olabilir. Hatta bu soysuz sürü, devlet kademelerinde ve devlet imkânlarının başında çöreklenmiş de olabilir. Ama bu toprakların da, bu devletin de hakiki sahibi millettir. Milletin içinde kıvrandığı sıkıntılar ve çileler bazı hassasiyetleri kaybettirmiş de olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, kulların bir hesabı olduğu gibi, Allah(C.C.)'ın da bir hesabı vardır. Cenab-ı Mevlâ bu toprakları süsleyen Ashab-ı Kiram'ın, Şühedanın ve Evliyanın üzerine necaset yığılmasına müsade etmez. Dava erlerinin meseleye bakış açısını bu temel hakikat şekillendirmelidir. İslâm düşmanlarının çağdaş- lık, laiklik, ilericilik vs. adı altında yapacakları soytarılıkları yalnızca bu kalıp içinde ele almalıdır.
Reklam
Bir mü'minin namazsız olacağını düşünmek, akıl kârı değildir. ..... Zaten, namaz kılmayan bir insanın Allah rızası için mücadele ettiğini zannetmesi, son derece zavallı bir tavırdır.
Nizâm-ı nefs safhası ile ilgili tavır, hakiki bir medresede talebe ve dergâhta mürid olmanın kararlılığı, sabrı, tevazuusu, çalışkanlığı ve vakarı ile aynı seviyededir.
Tek kutuplu bir güç kaynağının tüm dünyayı zalimce eziyor olması alperenlere bu yeniden dirilişte önemli bir görev yüklenmektedir.
Reklam
İslama ve milletine küfretmeyi aydınlık sanan bir gençlik maalesef milletimizin içinde bulunmaktadır.!
Milletimiz özellikle gençliğimiz tarihteki misyonunu unutmuş üzerinde bulunduğu ecdadının kurmuş olduğu kültür ve medeniyetin büyüklüğünden habersiz, gafletin derinliklerinde yaşamaktadır.!
Hiç şüphesiz bizim dirilişimiz İslâm ile olacaktır. İslâm davasından kıl payı taviz vermeden, tasavvuf ufuklarında pervaz eden (kanat çırpan) aşk ve gönül kahramanları tekkelerde, zaviyelerde, dergahlarda eğitilip şekilleniyorlardı.
Alperenlik ne büyük bir görevdir. Bu göreve layık olmak için bizlerde âtîmizi takip ederek yeniden hep beraber dirilişimizin ve ayağa kalkışımızı gösterelim diyoruz. Uyuşukluk, tembellik, miskinlik Müslüman Türk milletine yakışmaz.
kendimize dönelim ve artık ayağa kalkalım. Bizi biz yapan değerlere sahip çıkalım ki Müslüman Türk milleti yeni dünya düzeni yada bu çağ dedikleri, belki de diğer çağları aratacak kadar medeniyet elbisesini giyerek vahşileşmiş ve ebu cehilleri aratacak kadar zalimleşmiş, dün kızlarını her türlü tehlikelerden korumak için, kız evladı olduğunu ar sayan babalardan daha gaddarcasına, bugün geçmişi aratacak hale geldiği için diyoruz ki; işte bu gençlik yani Alperen ruhunu taşıyan bu dava erleri yeni dünya düzenine şekil verecektir. Bu çağa damgasını vuracaktır. Müslüman Türk Milletinin umudu olacaktır.
127 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.