Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alperen Onay

Alperen Onay
@alperenony
Gazı Üniversitesi
Öğrenci
Ankara
Istanbul
15 okur puanı
Temmuz 2017 tarihinde katıldı
Umut Gazeli
Soyundum çileye dönmemecesine Bilendim ışıktan gözyaşlarıyla Acılar umudu buldurur bize Bir zırha büründüm bu çağa karşı Edeb senin sabır benim derimdir Askerler üretir sessiz ve derin Bayrağa dönüşen alnımdır şimdi Ellerim ağların mahşer makası Türkümüz dünyayı kardeş bilendir Gökleri insanın ortak tarlası
Reklam
Hep O
Hep nefs çıkar karşıma, ölüp ölüp dirilsem; İnsandan kaçmak kolay; kendimden kaçabilsem...
Serseri
Yeryüzünde yalnız benim serseri, Yeryüzünde yalnız ben derbederim. Herkesin dünyada varsa bir yeri, Ben de bütün dünya benimdir derim. Yıllarca gezdirdim hoyrat başımı, Aradım bir ömür, arkadaşımı. Ölsem dikecek yok mezar taşımı; Halime ben bile hayret ederim. Gönlüm ne dertlidir, ne de bahtiyar; Ne kendisine yâr, ne kimseye yâr, Bir rüya uğrunda ben diyâr diyâr, Gölgemin peşinden yürür giderim...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
Ben
Ben, kimsesiz seyyahı, mechuller caddesinin; Ben, yankısından kaçan çoçuk, kendi sesinin. Ben, sırtında taşıyan işlenmedik günahı; Allah'ın körebesi, cinlerin padişahı. Ben, usanmaz bekçisi, yolcu inmez hanların; Ben, tükenmez ormanı, ısınmaz külhanların. Ben kutup yelkenlisi, buz tutmuş kayalarda; Öksüzün altın bahtı, yıldızdan mahyalarda. Ben başı ağır gelmiş, boşlukta düşen fikir; Benliğin dolabında, kör ve çilekeş beygir. Ben, Allah diyenlerin boyunlarında vebal; Ben bugünküne mazi, yarınkine istikbal. Ben, ben, ben; haritada deniz görmüş, boğulmuş; Dokuz köyün sahibi, dokuz köyden kovulmuş. Hep ben, ayna ve hayal; hep ben, pervane ve mum; Ölü ve Münker-Nekir; baş dönmesi uçurum...
Reklam
Rahmet
Yaradan, rahmetini kahrından üstün saydı; Ne olurdu halimiz, gözyaşı olmasaydı?
İste
Verirler 'ben acizim, kudret senin' dedikçe Verenin şanı büyük, sen iste istedikçe!
İŞARET
O ki, pınar başında çeker suya hasreti; Kadınında kadına, yurdunda yurda hasret. Yalan dünyada bütün görünüşler iğreti; Her şey o şeye hazin benzeyişten ibaret. Var olan yoklukların ömrünü sürüyorum Aşklar bomboş kuruntu, hürriyetler esaret Yalnız, 'Rakip' ismiyle Allah'ı görüyorum Bir yokluk ki, bu dünya, var olandan işaret...
Çile
Bu nasıl bir dünyâ, hikâyesi zor; Mekânı bir satıh, zamânı vehim. Bütün bir kâinat muşamba dekor, Bütün bir insanlık yalana teslim.
Sabır
Sabrın sonu selâmet, Sabır hayra alâmet. Belâ sana kahretsin; Sen belâya selâm et! Felâh mı, onda felâh, Silâh mı, onda silâh Sen de kim oluyorsun? Asıl sabreden Allah. Sabır, incecik sırat; Murat içinde murat. Sabır Hakk'a tevekkül. Sabır Hakk'a itimat. Sabırla pişer koruk, Yerle bir olur doruk. Sabır, sabır ve sabır, İşte Kur'an'da buyruk! Bir sır ki âşikâre, Avcı yenik şikâre. Yalnız, yalnız sabırda Çaresizliğe çare...
Reklam
Bizim gibi yeraltı takımının dizginini sıkı tutmak gerektiği kanısındayım. Çünkü kırk yıl ses çıkarmadan yeraltında otururuz, ama bir fırsatını bulup yeryüzüne çıkarsak çenemizden kurtulamazsınız...
Susuyor sessizce Aşkla ilerliyorum Milletim bileniyorum Devirmeye Devirmeye safrası beynimi üleşen Elleri karımın üstünde birleşenleri Bundan böyle yekinmeye hevesli yüreğim /sanatsever halkımıza duyurulur/ Aklım eski izlerde şimdi İz demek Bir geniş Bir kendine dönük bir en ileriye Yol demek Usulca kalkıp gedene: Dur Ki çevrileceksin Toydun cesurdun Gençtin atıldın Bilmezdin atıldın Kabuğu oydun oydun Kabukta kaldın Sis iner örter mermeri ağacı binayı
Soru
Artık beni parktaki ağaç bile anlamıyor Siyah kedinizin kuyruğunda sallanan zaman Bir zamanlar sevinçle giyindiğim Ak bir güvercin kanadı gibi gururla giyindiğim Temiz ve mavi giysim değil artık. Yalnız imkansızlığı mı anlatır bir bulut Yağmaya hazır bekliyorsa gökyüzünde.
Ateş
İçimde bir fırın var, ateşi yakan ateş, O ne alev deryası, çiçek bahçesine eş.
Ölü Vakitleri Yaşamak İhtiyar Evlerde
Duvarları çatlak Tavanı dökülmeye hazır Temelinde bitlerin karıncaların ince bacaklı böceklerin gezindiği İhtiyar evlerde Zamanı çekip üstümüze Örtüyoruz kirli ve açık yerlerimizi.
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.