Ben Beyrut.
Her zaman başımı susuz kumlara gömdüm. Sorunlara karşı perdelerimi kapattım. Siyaset yolunun gürültülerini, olaylara ilişkin radyo yorumlarını, sıradan basit yurttaşın sözlerini işitmek için kulaklarıma pamuk tıkadım.
Doğal ve siyasi sınırlarımın Allah'ın inayetiyle ve Avrupa'nın ve dünyanın dostluğuyla korunmuş olduğunu düşünüyordum sanki.