ㅤ
‘’Fakat Tanrı zaman zaman insanı, düşünülemez olanı düşünmek zorunda bırakır.’’
Hugo ve Nebula gibi birçok prestijli ödüle layık görülen Amerikalı yazar
Ursula K. Le Guin, yazdığı çocuk edebiyatı ürünleri, şiirleri ve denemelerinin yanı sıra içerisinde bilim-kurgu ve fantastik eserlerinin de bulunduğu spekülatif kurgu alanında da birçok çalışmaya imza
Soğuk bir kış günü padişah, tebdili kıyafet gezmeye karar vermiş. Yanına baş vezirini alıp yola çıkmış. Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir adam görmüşler... Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş. Padişah, ihtiyari selamlamış.
" Selamünaleyküm ey Pir’i fani..."
" Aleykümselam ey Serdar’ı cihan...
Padişah
★Daha önce Fante ile tanıştıysanız ve bu tanışma benim gibi Fante'nin 'Toza Sor' kitabı ile olduysa diğer kitaplarını okumak benim gibiler için büyük bir tutkuya dönüşebiliyor.
★ İnişleriyle, çıkışlarıyla, aşkı kendine özgü ifadesiyle, hüznüyle, inancıyla, sonu gelmeyen hayalleri ve yaşadığı hayal kırıklarıyla bambaşka bir yazar, Fante. Kendine
Şuan bu sitede Dursun Akçam'ın okunma sayısı "44" Söz eyleme nasıl dökülür? Şair Ergin Günçe'nin bir cümlesi var: "Bildiri olup dağılmalı insan büyüyünce" evet dağıldık ama bildiri olarak değil değerlerden, mücadeleden, okuma eyleminden, gerçek yazarlardan uzaklara doğru dağıldık. Merkezde kalan bir avuç insanı da Dursun Akçam
2019 yılı... Çanakkale'de Kaz Dağları yakınında Kanadalı Alamos Gold ve yerli ortağı Doğu Biga, altın madeni arıyor. Bu kapsamda şimdilik, Enerji Bakanlığı'na göre 13 bin, uzmanlara göre 195 bin ağaç kesildi.
Gine ne mi?
“İngiltere’nin 1663’te tedavüle soktuğu altın para. Adını Batı Afrika’daki Gine’den gelen altınlarla yapılmasından alan para yaklaşık olarak 21 şiline tekabül ediyordu. Para 1816’da tedavülden çıkarıldıktan sonra aristokrat çevrelerde sanat, at yarışı, mülk alımı gibi konularda kullanılmaya devam etti.”
Eğitimli bir adam olarak
Padişahın biri veziriyle birlikte gezintiye çıkmış. Gezi sırasında bir köye gelmişler. Küçük, şirin bir evin önünde oturmuş, örgü ören bir genç kız görmüşler. Padişah kızın yanına yaklaşıp sormuş:
– Merhaba kızım. Baban evde mi?
Kız: – Babam evde yok! Azı çok etmeye gitti.
Padişah: – Annen evde mi?
Kız: – Annem de evde yok! O da biri iki
Toplum içinde bireyi aptal yerine koyan da, bireyi aptal yapan da, fukara eden, göklere çıkaran, çıkardığı gibi bazen de indirebilen de toplumsal baskıdır. Bu baskıdan özgürlüğe ulaşmak çoğu zaman büyük güç gerektirir.
Toplum içerisinde kalıplaşmış sözsüz kurallar vardır. Bunları kimi zaman dini akaitler bütünlüğünden bir parça gibi sunar
Padişahın biri veziriyle birlikte gezintiye çıkmış. Gezi sırasında bir köye gelmişler. Küçük, şirin bir evin önünde oturmuş, örgü ören bir genç kız görmüşler. Padişah kızın yanına yaklaşıp sormuş:
– Merhaba kızım. Baban evde mi?
Kız: – Babam evde yok! Azı çok etmeye gitti.
Padişah: – Annen evde mi? Kız: – Annem de evde yok! O da biri iki etmeye
Güç kanaat geçinen bir adamcağız. Öyle malı mülkü, bir varlığı da yok. Ama bir hayali var. "Ben bir cami yaptıracağım." diyor. Eş dost "Haydi inşallah." deyip dua ediyor, hanımı "Evi geçindirdin de bir o kaldı." deyip dırdır ediyor, İbrahim Ağa "Ne yapsam da o camiyi yaptırsam?" diye dert ediyor.
İbrahim Ağa
😊Bir Kaz Göndersem Yolar mısın?
Çok soğuk bir kış günü padişah, tebdili kıyafet gezmeye karar vermiş. Yanına baş vezirini alıp yola çıkmış. Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir adam görmüşler. Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş.
Padişah ihtiyarı selamlamış.
– “Selamünaleyküm ey piri fani”
– ” Aleykümselam ey serdar’ı
• Atın su içtiği yerden iç, at pis su içmez.
• Döşeğini kedinin yattığı yere ser.
• İçinde kurt olan meyveyi ye.
• Köstebeğin kabarttığı yere ağaç ek.
• Yılanın güneşlendiği yere ev yap.
• Kuyuyu, kuşların sıcakta yuva kurduğu yere kaz.
• Tavukların yattığı vakitte yat, uyandıkları vakitte uyan; altın tohuma sahip olacaksın.
• Daha çok yeşillik ye; hayvanlarda olduğu gibi, güçlü ayakların ve yüreğin olacak.
• Bolca yüz; kendini, sıcak havalarda sudaki balık gibi serin hissedeceksin.
• Ayağının altındaki yerden çok gökyüzüne bak; fikirlerin daha aydın ve hafif olacak.
• Konuşmaktan çok susmaya önem ver; kalbinde sakinlik, ruhunda dinçlik olacak.
Şöyle resimli, çizimli çocuklar için hazırlanmış kitaplar bir tek beni mi mutlu ediyor bilmiyorum ama böyle kitaplar bana mutluluk veriyor. Her biri birbirinden farklı 11 hikaye ise adeta etin üstüne hazırlanan sos gibi olmuş. Ya da aç mıyım neyim?
Denizin Dibindeki Krallık, Tutsak Kraliçe, Cadı Yaga’nın Kızı, Güneş Tanrısı’nın Sarayı, Sazlıkta Yaşayan Kız, Hayvanlara Savaş Açan Kral, Venedik Prensesi, Armut Ağacı, Güneş’in Kuzeni, Altın Postlu Koç ve Yüz Fil, Kaz Güden Küçük Kız ise kitapta geçen hikayeler.
Çok hoş hikayelerdi. Hepsi de birer mesaj içeriyor aslında. Keyifli okumalar dilerim..