Sadık Hidayet’in “Kör Baykuş” adlı romanı, modern İran edebiyatının kurucularından biri olarak kabul edilen yazarın başyapıtlarından biridir.
Yazar ve Eser Hakkında:
• Sadık Hidayet, 1903 yılında Tahran’da doğdu. Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak büyüdü ve eğitimini yurtdışında tamamladı. İran’da kitaplarının satışı hala yasak olmasına rağmen,
Zihinsel Gücün Sırları: Jules Payot’un İrade Terbiyesi Üzerine Bir Değerlendirme
Fransız eğitim bilimci Jules Payot, “İrade Terbiyesi” adlı eserinde, insanın en temel sorunlarından biri olan irade zayıflığına dair derinlemesine bir analiz sunar. Payot, iradenin eğitilebilir bir güç olduğunu ve bu güçle hem iç hem de dış dünyanın
Ölüm, bir gemiyle karşılaştırılabilir. Hayat, kıyıda duran bu geminin içindeki yolculardır. Gemi yola çıktığında, kıyı uzaklaşır ve sonunda gözden kaybolur. Bazıları için ölüm, geminin kıyıdan ayrılmasıdır; hayatın yolculuğunun sona erdiği ve bilinmeyen sulara doğru yelken açtığı an. Diğerleri için ise ölüm, hayatın gemiyi terk etmesidir; yolcuların bir sonraki varış noktasına ulaştığı ve yeni bir maceraya adım attığı zaman.
Bu metafor, ölümün hem bir son hem de bir başlangıç olabileceği fikrini yansıtır. Hayatın bizi terk etmesi, belki de bir sonraki varış noktamızda yeni bir başlangıç yapmamız için bizi serbest bırakmasıdır. İnsanın hayatı terk etmesi ise, bu dünyadaki yolculuğumuzun tamamlandığını ve ruhumuzun yeni bir serüvene yelken açtığını simgeler.
tecahülükadir
@kaidr
·
14 September 2022 21:13
İnsanın hayatı terk etmesi midir ölmek dedikleri yoksa hayatın insanı terk etmesi mi?
“Apophenia”, adını rastlantısal bağlantılar kurma eğiliminden alan bir eserdir. Hayatın kaotik görünümüne düzen ve anlam arayan insan psikolojisine derin bir bakış atıyor. Kitap, soyut ve somut varlıklar arasında desenler ve eşleşmeler bulma çabasını, felsefi bir perspektiften ele alıyor ve okuyucuyu kendi iç dünyasında bir yolculuğa çıkarıyor.
Yazar; eserinde, varoluşsal sorularla dolu bir dünyada, insanın kendini ve çevresini anlama çabasını, zengin bir dil ve etkileyici alıntılarla işliyor. “Apophenia”, sadece bir düşünce egzersizi değil, aynı zamanda okuyucunun kendi hayatındaki desenleri keşfetmesine yardımcı olan bir rehber niteliğinde.
Kitabın her bir denemesi, okuyucuyu farklı bir felsefi tartışmanın içine çekiyor ve onları, kendi varoluşlarını yeniden değerlendirmeye teşvik ediyor. Sarısakal’ın titiz notları ve gözlemleri, okuyucuya, günlük hayatın monotonluğundan sıyrılıp, daha derin ve anlamlı bir zihinsel mekâna adım atma fırsatı sunuyor.
Sonuç olarak, “Apophenia”, sıradanlığın ötesine geçmeyi arzulayan ve düşünce dünyasının derinliklerine dalma cesaretini gösteren her okur için zengin ve ödüllendirici bir deneyim vaat ediyor. Ramazan Sarısakal’ın bu eseri, düşünmeyi seven ve hayatın gizemlerini çözmeye hevesli herkes için ideal bir başucu kitabı olabilir.
Bazen canım şehirler arası otobüs üçü bir aradası çekiyor. Vicdanlı bir muavinin yarım doldurduğu karton bardağı kahve poşetiyle karıştırıp her yudumda üzerime dökülür mü endişesiyle manzarayı seyretmeyi özledim