En başta akıl hastası bir kişinin anıları gibi algılıyorsunuz ve anlamakta zorlanıyorsunuz ancak ;
VAROLUŞÇULUK
insan ne ise o değil ne olmuşsa odur .
İnsan var oldukça tutum ve davranışlarıyla kendini sürekli olarak var eder.
Jean –Paul Sarte’nin ilk romanı . Felsefe alanındaki asıl yeteneğini 1943’de Varlık ve Hiçlik adlı kitabında koymuş.
Bu yapıt daha sonra felsefesini oluşturacak bir çok konuya yer veriyor.
Bu bilgiler ışığında hikayelere anlam kazandırmanız mümkün.
Yazarla ile ilgili ;
1905’de Paris’te doğdu , insanı eylem içinde en iyi gösterecek türün tiyatro olduğuna karar vererek Sinekler, Nekrasov ve Altona Mahpusları. 1964’te değer görüldüğü Nobel Edebiyat Ödülü’nü reddetti.
1980 ‘de Paris’de ölen Sarte’nin cenazesine 25 binden fazla kişi katıldı.
Kitap 360 sayfa olmasına rağmen hızlı bir şekilde bitirilebiliyor. Bunun tiyatro oyunu olması ile ilgisi olabilir. Çünkü bu türde yazıldığı için satırları arasında boşluklar var. Aynı zamanda diyalog üzerine kurulu bir metin olması dolayısıyla betimleme olmamasından hızlı bir okuma sağlanabiliyor.
Pek tiyatro eseri okuyan biri değilim ve okuduğum
Karakterlerin değişimlerine , olmaz dediğim olayların gerçekleşmesine, insanın ne kadar da derin ve ince düşünebilen bir varlık olduğuna şahit oldum bu romanda. Sartre gibi bir çok alanda yetkinleşmiş bir insandan beklentimi fazlasıyla karşılayan bir eser.