“Ben yürürken tökezlemem bile ama sen az önce beni düşürdün. Herkesin içinde bunu yaparak beni aşağıladıysan herkesin içinde o özrü dileyeceksin.” “Aşağılamak?" Şaşırdı. "Sadece küçük bir şakaydı.” “Ben gülmedim.” “Anlamadım?” “Şakalar insanların gülmesi için yapılır ancak ben gülmedim.” Buz gibi gözlerle ona bakıp, “İnsanların şaka adı altında bana zorbalık yapmasına tahammül etmem." dedim tüm ciddiyetimle. “Hakkım olan özrü bana sunmalısın.” “Elzem, biraz abartmıyor musun?” Bu konuşmaya herkes tanık olduğu için Itır rahatsız olarak, “Özür dilediğini say, gidelim artık.”dedi. “Bu kadar basit değil.” “Elzem, şu egoistliği bırak.” “Egoistlik değil bu, ihtiyaç!”
Sayfa 188Kitabı okudu
Gloin divanda oluş sebebi
“Halkımızın üzerine,” dedi Gloin, “bir huzursuzluk gölgesi düşeli çok yıllar oluyor. Bunun nereden geldiğini ilk başta fark edemedik. Kıyıda köşede fısıldaşmalar başladı: Bizim dar bir yere sıkıştp kaldığımız, daha geniş bir dünyada daha büyük zenginlikler ve ihtişam bulacağımız söyleniyordu. Bazılan kendi dilimizde Khazad-dûm dediğimiz,
Reklam
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
Kendini görme ve inceleme yeteneği, ahlaki kararlar verebilme ve onları edime dönüştürebilme yeteneği ve intiharında sergilediği zihinsel ve fiziksel cesaret: "Kendi canını aldı" ifadesi kullanılır genelde ama Adrian aynı zamanda kendi yaşamının sorumluluğunu üstüne aldı, onun komutasını üstlendi, onu ellerine aldı ve sonra da ellerinden çıkardı. Ne kadar azımız -geride kalan bizler- aynı şeyi yaptığımızı söyleyebiliriz? Düşe kalka yaşayıp dururuz, yaşamın başımıza gelmesine izin veririz, azar azar bir anılar deposu oluştururuz. Birikim sorunu işte bu noktadadır ancak Adrian'ın kast ettiği anlamda değil, sadece basit toplama ve yaşama eklenmesi anlamında. Şairin dediği gibi, toplamayla artış arasında bir fark vardır.
Toplumun işlediği en büyük suç, çocukları için harcaması gereken parayı çocuğu ve kendi kendisini yok etmek için harcıyor olmasıdır. Toplum, sorumluluğundaki koğuşa ait olan parayı boşa harcayan bir gardiyan gibi davranmaktadır. Yetişkin dünyası sadece kendisi için bir şeyler inşa eder ve harcar, oysa sahip olduğu zenginliğin bir kısmının
Sayfa 230 - Kaknüs Eğitim KitaplığıKitabı okudu
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Reklam
Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu 1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
Ayrıca ölmekten vazgeçmekten, yani uçurumun kenarında olup tam atlayacakken bir adım gerilemekten, uzatılan sıcak eli titreyerek tutmaktan da öteydi bu. O kadar basit değildi. Aynı örnekten gidecek olursam, diyebilirim ki uçurumun kıyısındaymışım, ama ayaklarım toprağa değil küçücük bir taş çıkıntısına basıyormuş, üstelik bir şişe viskiyi devirmişim. Geri dönmeye karar vermem yetmiyormuş, çünkü o halimle kurtuluşa yürüdüğümü sanırken uçuruma yuvarlanmak da varmış. Önce ayılmalıymışım, gözlerim ve zihnim de eski berraklığına kavuşmalıymış ki, adımımı nereye attığımı bileyim...
Sayfa 161Kitabı okudu
FİKİR YAZILARINDA VE KALEM KAVGALARINDA ATSIZ ÜSLUBU Bu bölümde Atsız'ın romanlarındaki üslup üzerinde durmayacağız. Romanlarını incelerken bunu yaptık. Burada aslında iç içe girmiş bulunan, birbirlerinden pek de farkı olmayan fikir yazılarına ve kalem kavgalarına bakacağız. Atsız'da baskın olan polemik üslubu, fikir yazılarına da sık
…Sosyal medyadan kaptığımız mesajın ne olduğunu ve basılı kitaplardan kaptığımız mesajdan ne farkı olduğunu düşündürdü bunlar bana. Önce Twitter'ı düşündüm. Twitter'a giriş yaptığınızda -Donald Trump da olsanız, Bernie Sanders da olsanız, Bubba the Love Sponge da olsanız- o mecra üstünden aldığınız ve takipçilerinize gönderdiğiniz bir
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.