Olması gereken noktaya varmış ama içinde bir boşluk ve amaçsızlık hissediyor.
Amaçsızlık acının şiddetini artırır, amaç acıyı anlamlı ve katlanabilir kılar.
Reklam
"Çağımızın en büyük hastalığı amaçsızlık, can sıkıntısı ve anlam ve amaç eksikliğidir." Victor E. Frankl
Uzatmaya gerek yok -benim bütün gün kontrbas çalmamla, başka birinin sahabtan akşama dek içmesi aynı şeydir. Amaç da amaçsızlık da aynıdır: uyuşmak,daldırmak,zamanın daha kolay geçmesi, daha hoş görebilmek ya da daha çok acı duymak-çenenin düşmesi; yanıt beklemeksizin saatlerce konuşmak.
Biz, insanoğlu olarak, daha çok, daha çok üretmek ve daha çok tüketmekten başka amaç gütmüyoruz. Hiçbir şeye karşı bir amaç beslemiyoruz, ya da her şeye karşı amaçsızlık içindeyiz. Karar verme sorumluluğundan yoksun bırakılışımızın yarattığı edilginlik yüzünden, tinsel ölüm tehlikesiyle, ve ayrıca nükleer silahlarla yok edilme tehlikesiyle karşı karşıyayız.
Amaçsızlık acının şiddetini artırır, amaç acıyı anlamlı ve katlanılabilir kılar.
Reklam
İnsan, dünyada bir amaçsızlık olarak vardır. İnsan, dünyada bir boşunalık olarak vardır. İnsan, dünyada anlamsız bir acımasızlık olarak vardır, iflah olmayacaktır.
Sayfa 138Kitabı okudu
Gerçekler, sevgilim
Bu sabah erken kalktım. Yüzüme üç kez gerçekler çarptım. Kanadı yüzüm, gözüme gerçek kaçtı. Gözümün sulandığını görenler ağladığımı sandı, oysa gerçek gözümü yakmıştı. Bu yüze gerçek çarpma ve göze gerçek kaçırma beni zinde yaptı. Dışarı çıktım, yolum uzundu. Nicedir yürümeyişlerimle biriken adımlarımı da yanıma aldım. Yorgunluğumu, kendini
(İki kelimeli korkunç bir cümle bu: Vakit geçer!) Bu amaçsızlık, boşluk, başıboşluk, içi boşalmışlık ve bozgun üstüne düşünmek istemiyorum.
Günlerdir tek bir insanla dahi konuşmadım.Bazı zamanlarda sokaklarda insanların arkasında yürürken sırf sözcüklerin kulağa nasıl geldiğini hatırlamak için onların sohbetlerini dinliyorum.Bir şey tanımıyor , yapmıyor ya da bilmiyorum; bu amaçsızlık beni mahvediyor ..Günler boyu tek bir deneyim yaşamadan soluk alıp veriyorum, tek bir tanıdık yüzle dahi karşılaşmıyorum
Reklam
Aklı kullanmadan vahyin gerçekleri takdir edilemez. İlâhî vasıflarının anlaşılması ve kabulü de onsuz mümkün değildir. Vahyin iddiaları öteki iddialardan, hatta saçmalardan, kolay ayırdedilemez. Vahyin kabulü akla dayanmıyorsa özneldir, keyfidir, kaprislidir. Kişisel heveslere dayanan hiç bir dini tez insanlığın veya önemli bir bölümünün uzun süreli kabulüne mazhar olamaz. Müslümanların aklı feda etme pahasına ilhamı vurgulamaları inanç bozukluğuna kapı aralamıştır. Onu akılla saçmadan ayırmamak, batıl inanışlar ve kocakarı hikâyelerinin gerçeklik kisvesi bürünüp inancın içine sızmasına sebep olabilir. Nitekim aynı şekilde, ilhama dayalı iman pahasına 'akıl' konusunda aşırı titizlik, onu maddecilik, yararcılık, makineleşmek ve amaçsızlık derekesine indirerek aklı ifsad etmiştir.
Laf aramızda, kökü derinlerde yatan bir amaçsızlık içindeyim.
Sayfa 311Kitabı okudu
Amaçsızlık kötü bir alışkanlıktır, felaket ve yıkımdan sakınarak yüzenler için bu sürüklenme devam etmemelidir.
Sayfa 41 - Diyojen yayıncılıkKitabı okudu
Kendini vatansız hissetmenin acı kibri. Mirliton gibi oyuk ve bu çukuru doldurabilecek her şeyin peşinde belirsizce hareket halindeyim. - Avidité ve aridité sadece küçük bir harf sayesinde farklıdır - Başkaları evleri ve odalarıyla yetinebiliyorken, amaçsızlık kendiliğinden oluşuyor tıpkı yurtsuzluk ve kökensizlik gibi.
Resim