Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kıskançlık
Eşi aşırı kıskanç olan kadınlar, genellikle geleneksel yetiştirilme tarzlarından dolayı "Aman idare edeyim de problem çıkmasın" düşüncesiyle hareket ederler. Unutulmamalıdır ki şüpheci, kıskanç kişileri en çok çıldırtan şey, karşı tarafın susması ve suçlu olmadığı halde suçlu gibi davranıp olayın üzerini kapatmaya çalışmasıdır. Kadınlar kıskanç eşlerine karşı net tavır koymalı, söz ve davranışlarıyla eşlerine "Ya bana güven duymayı öğren ya da evliliğimizi bitirelim, bu böyle devam etmez" mesajı vermelidirler. Kadın bu riski almak zorundadır. Yoksa, eşinin kendisine güven duymadığı bir evliliği sürdürmek her gün kızılcık şerbeti içmek gibidir.
412 syf.
8/10 puan verdi
·
107 günde okudu
Elly yaralı bir geçmişe sahip ve erken olgunlaşması gereken bir kızdır. Aynı zamanda da güven problemleri vardır. Kardeşiyle beraber yeni bir eve taşınırlar. Tahmin ettiğiniz üzere karşı komşusu da Devon, yani kitapta ki bir diğer başrolümüz. Elly ne kadar yaralıysa Devon da geçmişinde bir o kadar kirlidir. Konusu ne kadar klasik de olsa sanırım bu tür şeylerin en büyük avantajı kendini okutuyor oluşu. Bu yüzden asla sıkılmadım fazlasıyla sürükleyiciydi. Zaten yormayan bir anlatım diline de sahipti. Bu tür kitaplardan öyle aman aman bir ğ bekleyemezsiniz sonuçta. Eğlence veya biraz farklılık için okunur. Yinede her şeye rağmen ben devamını okumamayı düşünsem de o kadar bomba yerde bitti ki… bir ara kesinlikle ikincisini de okumalıyım.
Second Chance
Second ChanceEmma Smith · Eisermann Verlag · 20161 okunma
Reklam
Gelin adayları! Annelerinizin ve etrafın gazına gelmeyin. Anneler genellikle sizden çok başkalarının ne diyeceğini mühimserler maalesef. Çeyizler, eşyalar ele gösteriş için; biraz da eli çatlatmak için yapılır. "Aman şöyle de güzel çeyizi vardı..." desinler diye. Aynı şekilde erkek tarafına aldırılmak istenen şeyler de çoğu zaman hava
Sayfa 40
Okumam yazmam hak getire, kafam dersen, o da aman aman işlemiyor. Varım yoğum gönlüm, o dan ne işe yarar ki? Zavallı deli gönül, üstelik sıradan bir dilenci olmasına karşılık horozlanır da!
Sayfa 50 - İz YayıncılıkKitabı okuyor
Quicksand
Kısa bir dizi ama bitirmem çok uzun sürmüştü. Dizi aman sonraki bölümde ne olacak? Merakıyla ilerlemiyor. Maja hayatının aşkı Sebastian ile takılmaya başlar. Bundan sonra hayatı nasıl olacak? Tipik ergen dizisi bu arada. İsveç dizilerinden daha çok şey beklerdim. Kanlar içinde sınıfta bulunan Maja cinayet şüphelisi olarak soruşturma altına
88 syf.
10/10 puan verdi
Kısa bir an, aşk mutluluk getirecek sanmıştım...
İncecik olduğu halde yoğun duygularla dolu akıcı bir hikaye... Aman Allahım nasıl birden bire bitti ve kalbimi nasıl da paramparça yaptı. Beklemedikleri bir anda tanışan ve arkadaş olan bir kadın ve adam... Sırları, duyguları, kararsızlıkları, vazgeçişleri, , buluştuları anlar... Aşk acısı çeken bir kadını teselli eden ve ona aşık olmuş olan bir adam... Umutla ona yardım eder ve itiraflarda bulunur... Kısacık bir an mutlu olacak sanar, aşkı bulduğunu sanır. Sonrası ise bambaşka olur. Tam bir kalp ağrısı, hayal kırıklığı.... Hiç beklemediğim gibi bitti. Çok severek okudum. Tavsiyemdir
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Puslu Yayıncılık · 201974,7bin okunma
Reklam
Yavuz Sultan Selim ve Şah İsmail arasındaki 1000 altın olayı
Yavuz Sultan Selim, babasının zamanında Trabzon valisi iken bir derviş kıyafetine girip İrana gider; kasdi o memleketin ahvalini gözüyle görmektir. Tebriz şehrinde misafir olduğu handa satranç oynayıp herkesi yenmeğe başlayınca satranç meraklısı Şah İsmaile haber verilir, o da dervişi huzuruna davet eder. Sultan Selim ilk oyunda hatır sayarak yenilir, fakat ikinci oyunda Şaha aman vermeyip mateder. Şah kızar ve elinin tersile dervişin çıplak göğsüne vurarak: - Bre derbeder Aşık! Hiç Şah olanlar mat edilir mi? Edebin yok imiş! der ve Şehzadeye 1000 altın ihsan eder. Derviş huzurdan çıkıp ata bineceği sırada o 1000 altını kesesiyle beraber kimseye göstermeden binek taşının altına saklar.Aradan yıllllar geçip de Yavuz Selim Padişah olduktan ve Şah İsmaili Çaldıranda mağlup ederek Tebriz şehrine girdikten s on ra Şah sarayına gider ve Sekbanbaşı Bal yemez Osman Ağaya: - Osman Ağa!.. Şu kapı eşiğinde Şahın ata bindiği taşın altında kendi elimle konmuş bin altın vardır, helâl maldır, sana hediye ettim! Der. Herkes hayretle bakışır. Osman Ağa taşı kaldırır.. Kesesi çürümüş, bin altın bir kor yığını halinde dururmuş. Balyamez Osman Ağa bu fıkrayı anlatırken hüngür hüngür ağlarmış.. - O zamana kadar bir hikâye sandığımız satranç kıssası meğer hakikat imiş.. dermiş
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.