Saçlarıma kar yağdı, yolum duman efendim
Bu garip gönlüm sana vurgun aman efendim
Yıllar durmaz, bir kervan gibi geçip gidiyor
Senden ayrı yaşamak, bana zulüm efendim.
"Karaboçkalar, Sobakeviçler¹, Skvoznik-Dmuhanovskiler, Derjimordalar, Tyapkin-Lyapkinler², işte bunlar, Aleko'nun, Beltov'un³, Rudin'in ve daha pek çok tipin karanlık yanıdır. Bunların oluşturduğu ortam olmadan sözünü ettiğimiz son tipler anlaşılmaz. Gogol'ün kahramanları da Rus değil midir? Aman, hem de ne Rus!
Sultan ile veziri ateşin başında iliklerini ısıtıyor, hoşbeş ederekten köylünün pişirdiği yemeklerle de güzelce karınlarını doyuruyor. Nihayetinde köylü bunlara birer tabak ayva tatlısı getiriyor. Sultan ile veziri patlamışlar yemekten zati, o yüzden kibarca geri çeviriyorlar ikramı. Köylü diyor, dünyada olmaz yiyeceksiniz... Sultan diyor
Aman Türkiye'deki müslümanları,
CİHAD'lauyandırmayın!
O Çanakkale'den sonra...
Küllenmiş...
Değiştirilmiş...
Uyutulmuş...
Okul sıralarında,
Yirmi beş sene okutulup da...
“La İlahe İllallah Muhammedun Resulullah”ın manasını,
Öğrenemeden mezun olan...
Ama mühendis olan...
Öğrenemeden mezun olan...
Ama Şehadeti bilmeyen...
Efendim...
Bir binayı yaparken betonundan,demirinden çalan...
Yüreğinde;
Allah korkusu olmayan!
Yüreğinde;
Peygamber aşkı olmayan!
Bir toplum inşa edin...
Kimliklerinde İslam yazsın...
Ama ruhlarında ŞEHADET olmasın!
Cihad olmasın!
Uyuşturun o toplumu!
Diye;
Bir TOPLUM inşa ettiler!..
Erenlere vardım: Çok sevdim sizi dedim;
Hani ya ispâtı dediler...
Aşkın ateşine yandım dedim;
Dumanın çok hani nerde külün dediler...
Dertlendim derman istedim;
Allah derdini artırsın dediler...
Rune ve poppy beni o kadar ağlattınız o kadar üzdünüz ki ağlamaktan içim dışıma çıktı kitap bitti bir süre duvarı izledim kendime gelemedim
Rune ve poppy rune norveçten abd’ye geldiği gün beri 5 yaşında tanışıp önce arkadaş olmuş sonra arkadaştan daha fazlası olduklarını fark etmişlerdir 10 yılı birlikte geçirdikten sonra 15 yaşında rune norveç’e geri dönmek zorunda kalmış ve neredeyse 2 yıl gelmemiştir poppy ile 2 yıl içerisinde sürekli görüşüp konuşurlarken poppy bir anda iletişimi kopartmıştır rune poppy’e kızarken geri döndüğünde omu bekleyen gerçek bambaşkadır bir de öpücük kavanozu var büyükkeannesinden poppy’e kalan ve öpücüklerle dolması gereken olaylar olaylar
Gerçekten uzun zamandır bir kitaba bu kadar ağlamamıştım cidden abartılıyor sanıyordun ama yanılmışım onlar öpücükle kavanozu doldururken benim de gözyaşlarım doldurdu kavanozu umarım hepiniz bu kitapla tanışırsınız poppy ve rune’un bize anlatacak ve öğretecek çok şeyi var
Muhterem dostlar “Ekmeden biçmek!” diye bir söz var. Ne ekersen onu biçersin! Ekmediysen ne biçeceksin! Maalesef insanımız çalışmıyor, okumuyor.
Birinci yaşanmış hikâye
Köyde çalışırken 3”- 4 kişi bir arkadaşın buğday tarlasına çalışmaya gitmiştik. Biçilen buğdayları toplayıp traktörle harmana getiriyorduk. Hava çok sıcaktı. Baktım arkadaşlar
"Mina'nın suçu nedir?" diye sordu. Aldığı cevap "Aman efendim o tescilli komünisttir" oldu. Bir anda parladı. "O komünist filan değildir! Bu rezil memlekette hâlâ sosyal adalete ve gerçek eşitliğe inanan bir budaladır! Benden daha iyi mi bileceksiniz? Benim kızımdır o!"