Kitap oldukça akıcı bir dille yazılmış, okurken sıkmıyor. Gelişen olaylar da çok ilgi çekici, kitaba da ismini veren "İşte Geldim" isimli öykü dışında olayların nasıl gelişeceğini tahmin edemedim, bu açıdan en beğendiğim, beni oldukça güldüren "Toine" isimli öykü oldu. -spoiler- Yatalak bir adamın yatağını sıcaklığından ötürü kuluçka olarak kullanmak, dahası bu yöntemin işe yaraması, yumurtalardan civcivler çıkmaya başlayınca yatalak adamın annelik duygusuna benzer hisler yaşayıp hemen akabinde civcivler büyüyünce onları kesip dostlarına ziyafet çekme fikrine de sıcak bakması bana çok komik geldi. Cidden gerçek hayatta yaşanmasa bir insan bu olayı kafasında kurgulayamaz denecek absürtlükte olaylar barındıran bir öykü ve bu tür anlatılar açıkçası benim daha çok hoşuma gidiyor. "İşte Geldim" öyküsüne tekrar değinecek olursam daha önce de bahsettiğim üzere evsiz adamın yıllar önce yitirilen koca olduğunu tahmin edebilmiştim, bu bir tarafa, bir hikâyenin aniden kesilmesi onu kötü yapan bir unsurlardan değil kesinlikle, aksine gerçek hayatta da bazı olayların sadece bir kesitine şahit oluruz, hiçbir zaman insanların sonuna kadar ne yaşadığını bilmeyiz, öyküde de buna şahit olmamıza gerek yok, yazarların her şeyin sonunu getirme, bir nokta koyma gibi bir çaba içerisine girmeleri bazen hüsranla sonuçlanabiliyor, o yüzden hikâyenin yarım kalmasına takılan insanlara bu noktada katılmadığımı belirtip, yazıma son veriyorum. Kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum.