Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Amine Dilek Çakır

Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen
3.9/10 · 76bin okunma
Reklam
2024 OKUMA HEDEFİ
1/30 kitap - %3 tamamlandı
1 kitap okudu
30 kitap
296 sayfa
0 inceleme
1 alıntı
8 günde 1 kitap okumalı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
296 syf.
·
Puan vermedi
·
146 günde okudu
Dijital İşgal ve Transhümanizm
Dijital İşgal ve TranshümanizmSerhat Arvas
8.7/10 · 309 okunma
Reklam
Ebu Hureyre(ra) den rivayet olunan bir hadis-i şerifte Resûlullah(s.a.v):"Evlerinizi (Kuran ve namaz gibi ibadetlerden boş bırakarak kabirler haline getirmeyin ,şüphesiz içinde Bakara suresi okunan eve şeytan giremez ."buyurdu.(Tirmizi,Sevabu'l Kuran:2,Müslim ,Musafirin:212)
1990'larda dünyanın sonu gelecek dediler, daha sonra 2000'li yılları işaret ettiler, tabii bu öngörüler ve korku politikaları tutmadı. 2013 senesinde Antarktika'da buzullar tamamen eriyecek dediler. O da olmadı .Tüm bu soğuma-ısınma politikaları yeterince ciddiye alınmayınca bunu genel olarak "iklim değişikliği "adı altında devam ettirmek istediler.
Sayfa 122Kitabı okudu
Peki, bilim insanlarının "küresel soğuma" ve buzul çağına doğru gidiyoruz sözleri nasıl oldu da "küresel ısınma "ve iklim değişikliğini ile mücadeleye dönüştü? 1945'ten itibaren 30 -35 sene bilim insanları küresel soğumaya karşı uyarılar yapıyordu. Hollywood buz devri yaşayacağımıza ima eden filmler çekiyor, felaket tellalları dünyanın sonunun geleceğini anlatıyordu. Tabi medya bu korku politikasında her zaman olduğu gibi başrolü oynadı ve dünyanın ısınmadığını, aksine sürekli soğuduğunu korku filmi tadında ekranlara getiriyordu. 1980'li yıllarda Bu politika tersine döndü ve bu kez de dünyanın buzul çağı yaşayacağını tam aksine sürekli ısındığını ve buna karşı önlem almamız gerektiği söylenmeye başlandı. Bu kez bilim insanları toplumları küresel ısınma konusunda uyarmaya başladılar. Politikanın rüzgarı hem bilim çevresini, hem medyayı tekrar değiştirmiş oldu.
Sayfa 122Kitabı okudu
Ülkemizde ETCEP isimli proje; "Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi: 2015 senesinde yani İstanbul sözleşmesini imzalanmasından 3 sene sonra başlatıldı. Bu proje kapsamında seçilen pilot okullarda birçok öğretmeni milletin çocuğunu cinsiyetsizleştirmek için eğitimler verildi. Okul kitaplarından cinsiyet belirtilen bütün ibareler ve görseller kaldırıldı. Pantolon giymek bir kız için nasıl normalse bir erkek çocuğunun pembe renkli bir kız elbisesi giymesi de o kadar normal diyenler oldu. Maalesef bu yazdıklarımız abartı değil. Bu proje kapsamında eğitimciler öğrencilere ;"Kız ya da erkek doğmak biyolojiktir, kız ve erkek rollerini toplum size dayatıyor, siz istediğiniz cinsiyeti kendi özgür iradenizle seçebilir onu yaşayabilirsiniz "diyorlardı.
Insanlar sanal aleme hapsedildiğinde, yani gözlükleri takarak kendilerini dijital dünyaya taşıdıklarında dışarıda neler olacak? Neden insanlara sanal arsalar ve araziler satılırken Bill Gates gibi milyarderler gerçek araziler satın almanın peşinde? Bu başlık altında yazılanlar taşları yerine oturtacak ve birçok kafa karışıklığı çözüme kavuşacak...
Reklam
" pandemi İnsanların hayatına ve milli ekonomilere Hayal edemeyeceğimiz zararlar verdi Birgül aynı zamanda bize yaşamlarımızı ve işlerimizi yeniden düşünüp, resetlememiz için görülmemiş bir fırsat sundu" Prens Charles.
Ev hanımları programlar izleyerek cinayetlerin iç yüzünü aydınlatmaya çalışıyor! Gençler mafya dizilerine merak sarmış, gençlik dizileri ise inancımız ve kimliğimizden uzak başka milletlerin adetlerini normalleştirme çabasında! Yemek programlarında nimetlerle alay ediliyor. Çizgi filmler gerçeklikten uzak, sihir ve büyü öğeleri ön planda. Garip görüntülü şeytani bir yaratık, ya bir cadı, ya da tek gözlü bir varlık çocukların Hayal dünyalarını tahrip etmeye devam ediyor.
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.