Stefan Zweig'den harika bir hikaye, harika bir pisikolojik ve ruhsal tanımlamalar betimlemer, harika bir kitap...
Yazarsam bol bol Spoliler verme riskim var o yüzden şu kadarını dile getirmek istiyorum okuyacak arkadaşlarında heyecanı kaçmasın sonra...!
Bir İnsanın mesleki kişiliği ve kendi kişiliği arasında geçen bir savaşa tanıklık oluyoruz. Mesleki etik kurallarının çiğnenmesi ve sonuçlarının maddi manevi nelere mâl olacağı açık seçik çok güzel bir şekilde işlenmiştir...
Kitap da negatif olarak göze çarpan ise Irkçı bir aşağlama söz konusu... Kusura bakmayın kitap ne kadar hoşuma gitsede, ne kadar heyecanla ve merakla okusamda bu gözümden kaçmadı.
Özellikle bir yer vardı ki; "....çünkü buradaki kızlar, bu cıvıl cıvıl, küçücük, narin hayvancıklar bir beyaz, bir ‘beyefendi’ kendilerine sahip olduğunda saygıdan tir tir titrerler... teslim olurlar, her zaman açıktırlar size, alçak sesle, kesik kesik
gülerek size hizmet etmeye hep hazırdırlar..."
Evet burada yazılanları ne yazık ki Stefan Zweig gibi hayranlıkla hikayelerini okduğum yazara çokta yakıştıramadım ama belkide ben yanılıyorumdur, belkide Avrupa'nın olan sömürge topraklarında yaşayan insanlara bakış açısını tüm çıplaklığı ile dile getirmek istemişte olabilir... Sanırım ben ikinci düşünceyi benimseyeceğim ve Stefan Zweig'e olan saygım devam edecek... İyi okumalar dilerim...