Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayat o kadar tatlı ki! Her an ölüm acısıyla bin kez ölürüz de, Göze alamayız hemen ölmeyi!
Kötü hissettiğinizde ve kendinizi "aptal", "sahtekâr", "ahmak bir bu- dala", vb. gibi olumsuz bir etiketle tanımlamaya çalıştığınızda gerçek- ten ne demek istediğinizi kendinize sormanız yardımcı olabilir. Bu yıkıcı etiketlerden kurtulmaya başladığınızda, bunların gelişigüzel ve an-amsız olduğunu göreceksiniz. Bunlar, şaşkınlık ve umutsuzluk yarata- rak konuyu bulandırır. Bunlardan kurtulduğunuzda, varolan herhangi bir gerçek sorunu tanımlayabilir ve başedebilirsiniz.
Sayfa 97
Reklam
Ben bir insanı anlamanın zor olduğunu söylüyorum. Hiç kimse dışarıdan görüldüğü gibi değildir ve bir insanı tanımak yıllar alır. Hatta uzun zamandır tanıdığınız dost olduğunuz biri bir an gelir, öyle bir iş yapar öyle bir söz söyler ki parmağınız ağzınızda kalır ve " Vay be, ben bu adamı tanıyamamışım demek ki" dersiniz.
Evet, aklımı kaçırmak zorundayım, ama bir an önce. Bir an önce...
Kaybedeceğini bile bile neden mücadele ediyorsun dedi , öleceğini bile bile yaşadığını unutmuştu o an bozmadım
Özdemir Asaf
Özdemir Asaf
200 syf.
8/10 puan verdi
Cadıların gizli yeri açığa çıkınca Oak herkesi gizli geçitten geçirir ama Pilly yakalanır ve kuleye hapsedilir orada Fruditilla ile tanışır. Annelik saplantısı olan kadın Pilly'i koruyacağını söyler. Diğer kitaplar kadar akıcı ve güzeldi. Bir an önce devamı gelmeli
Cadıların Cenneti 3
Cadıların Cenneti 3Yumeji · Athika Yayınları · 202411 okunma
Reklam
İçinde bir gücün kıpırdadığını hissetti. O, bundan daha iyisine layıktı. Hayat, düşünceleri dondurmadan ve erkek arkadaştan öteye geçemeyen bu iki kızdan çok daha fazla şey ifade ediyordu ona. Düşüncelerinde hep gizli bir hayat yaşadığını hatırladı. Bu düşüncelerini paylaşmayı denemiş ama onu anlamaya yeterli bir kadın veya erkek bulamamıştı. Zaman zaman denemiş ama dinleyenlerin aklını karıştırmaktan başka bir sonuç alamamıştı. Demek ki diye düşündü o an, fikirleri onların ötesindeyse, kendisi de ötesindedir. İçindeki gücün harekete geçtiğini hissederek yumruklarını sıktı. Eğer hayat ona çok daha fazla şey ifade ediyorsa, o da hayattan çok daha fazla şey isteyecekti.
Kur'an-ı Kerim'de inkâr edenlerin kalbi farklı mecazi benzetmelerle anlatılır. Sıkça karşımıza çıkan bu tabirlerden birincisi "mühürlü kalp" ifadesidir. Rabbimiz şöyle buyurur: "Heva ve hevesini ilah edinen, bilgisi olduğu halde Allah'ın şaşırttığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünü perdelediği kimseyi gördün mü?" İkinci tabir "körleşmiş kalp"tir; "Ama yalnız gözler kör olmaz. Göğüslerin içindeki kalpler de kör olur." Üçüncü tabir "perdeli kalp"tir; "İçlerinden, (Kur'an okurken) seni dinleyenler de var. Onu anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler, kulaklarına ağırlık koyarız." Dördüncü tabir "kılıflı kalp"tir; "Onlar kalplerimiz kılıflıdır, dediler. Bilakis Allah onları küfürleri sebebiyle lanetledi." Beşinci tabir "kilitli kalp"tir; "Onlar Kur'an'ı düşünmezler mi? Yoksa kalplerinin üstünde kilitler mi var?" Altıncı tabir "taşlaşmış kalp"tir; "Onların kalpleri taş gibi hatta taştan da katıdır." Bu ifadelerin hepsi kalbin inkârdan dolayı manevi özelliğini yitirdiğini ve tamamen bozulduğunu anlatmaktadır.
Sayfa 238 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Enfâl Sûresi, 40’
“ .. bilin ki, Allah, sizin koruyucunuzdur. O, ne güzel koruyucu, ne güzel yardımcıdır! ”
An
Şimdiki anın bir tarihi yoktur..
Sayfa 83 - Nemesis YayıneviKitabı okuyor
Reklam
Taş gibi ağır, duvar gibiydi karanlık Ağrıdağı yürüyor gibiydi. Ortalık çok ıssızdı. Kıyametten bir an öncesinin ıssızlığı gibi Ve gece yürümeye başladı. Ağrıdağının kalın derisi gecede ürperdi.
Kur'an bir hakikat çağrısı, bir hidayet rehberi, kalplerdeki manevi hastalıklar için ilahi bir şifadır. Müminle Kur'an arasındaki ilişki çok yönlü bir okuma ilişkisidir. Mümin Kur'an'ı dili ile okur ki bu kıraattir; aklıyla okur ki bu tefekkürdür. Sonra mümin Kur'an'ı kalbiyle okur, duygularını ona açar, onunla duygularını inşa eder ve Kur'an'ı uzuvlarıyla, davranışlarıyla okur ki bu da güzel ahlaktır, salih ameldir.
unerbittlich...
"Herkesin, gidebileceği bir yeri olmalı. Çünkü öyle bir an olur ki, insanın mutlaka bir yere gitmesi gerekir." Suç ve Ceza, Dostoyevski
Suç ve Ceza
Suç ve Ceza
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Mücadele hiç bitmez elbette. Spinoza’nın bizleri uyardığı gibi, sonsuz anı bulmak, onu korumak, bağrına basmak zor iştir, “hem güçtür, hem de nadiren yaşanır”. Mücadele başka bir yerde değil, tam burada, kendimle, kendi içimde; ebedi bir diyalog adeta. Umarım artık hep şimdi olur; umarım hep bu sonsuz anı yaşar, hep bu an için mücadele ederim.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.