Kur ’ân’da Allah, “Size azı verıldı ” buyurdu. Verilen küçücük bir şey, okyanustan bir damladır:
“İlmim sınırsızdır. Bu ilimden birazını size Ben numune olarak verdim ki o az şeyden hareketle Beni tanıyasınız, Beni gaflete düşmeden yâd edesiniz. İsimlerim: Duyan, Gören, Bilen, Adil, Alîm, Rahman ve Her Şeyi Bilen’dir. Beni bilmen ve kalben temiz olman için, bütün bu sıfatları sen kendinde gör! O sıfatlar sınırsız olmalarına rağmen, şu az sıfat da Benden cüzlerdir. Sen bu sıfatlar sayesinde öte âleme yükselebilirsin! Öyleyse bil ki bu dünya Bana doğru gelmede!
İki cihanda da Benim sıfatlarım olan o sınırsız denizlerden Ben sana birazını verdim. Sen o biraza ilim ve irfanla bak da Elest bezmindenl7 beri Benim sıfatlarımın seninkilerle nasıl birlik olduğunu gör! Senin sıfatların Benimkilerden asla ayrılmış değiller! Uyan!”
(Bu durum) tıpkı güneşin eve ışığını gönderip orada yansimasını andırır. . . Güneşin parıltısı evde zayıf olsa bile, her açıldıktan, o açıklığın çapına göre, içeriye nüfuz eder. O ışık güneşten ayrı değildir, gizlenmiş de değildir, apaçık bir şeydir bu. İşte bunun gibi, sen de Allah’ın sıfatlarını böyle bil, sayfayi tersinden okuma! Zaten o yüzden Yüce Allah, Hz. Adem hakkında, “Biz onu kendi suretimizde yarattık” demiştir.