Mehmet , Ali Safa ve Mahmut Ağa'yı öldürdükten sonra jandarmalarla çatışır ve çok kötü bir şekilde yaralanır. Mehmet yaralı bir halde jandarmalardan kurtulur. Ali onbaşı ince Memedi ararken Müslüm adında bir çabanın köpeğini öldürür. Müslüm de ona İnce Memed'in yeri diye yanlış bir yer tarif eder. Jandarmalar dokuz tane eşkıyayı
İnce Memed 3, yazar, senarist, folklor araştırıcısı, şair, Kemal Sadık Gökçeli ya da bilinen adıyla Yaşar Kemal'e ait bir eserdir.
İnce Memed 3, İnce Memed serisinin üçüncü romanıdır.1984 yılında Toros Yayınları tarafından yayımlanmıştır.
İnce Memed 3, İnce Memed Destanı'nın devam kitabıdır.İnce Memed adı sanı Çukurova'yı aşmış
Gelelim serinin üçüncü kitabına. Ali Safa ve Kel Hamzayı öldürdükten sonra Memed tam köşesine çekilecekken bir kurşun ile düştü yağız atından. Sarıkeçili Obası ve Battal Ağa sahip çıktı. İyi etmek için ellerinden ne gelirse yaptılar ama olmadı. Memed'in Hürü anası düştü yollara, dağ aştı, tepe aştı, yolda kimi görse İnce Memed'i sordu,
Hürü Hatun, hürü Hatun," diye Anacık Sultan elini onun omuzuna koydu," benim de, bu ocağında hiçbir kerameti yok, keramet toprakta, ağaçta,suda, insanlarda, böceklerde, kuşlarda... İyi bak şunlara..." Önündeki raftan koyu kırmızı bir şişe aldı, kapağını açtı, kokladı. Ortalığı Hürü Ananın hiçbir zaman duymadığı, insanın içini okşayan incecek bir koku yayıldı." İşte bütün keramet bunda. Kırk yıldır ben bu işi iyi anladım. Keramet sende bende değil, keramet toprakta, insanlıkta."
Anacık Sultan başını kaldırdı gözlerini, küçümseyerek, gülümseyerek onun yüzüne dikti, bir bokböceğine, solucana bakar gibi baktı. Öyle bir tavır takındı ki, senin gibisilerin yüzüne böylesine bakmak bile insanı küçültmeye yeter, der gibi.
Kırkgöz Ocağı Anacık Sultan'ı:
"Benim de, bu ocağında hiçbir kerameti yok, keramet toprakta, ağaçta, suda, insanlarda, böceklerde, kuşlarda... Keramet sende bende değil, keramet toprakta, insanlıkta. Keramet şu durmadan doğuran toprakta."
"Hürü Hatun, Hürü Hatun," diye Anacık Sultan elini omuzuna koydu, "benim de, bu ocağın da hiçbir kerameti yok keramet toprakta, ağaçta, suda, insanlarda, böceklerde, kuşlarda... İyi bak şunlara..." Önündeki raftan koyu kırmın bir şişe aldı, kapağırı açtı, kokladı. Ortalığa Hürü Ananın hiçbir zaman duymadığı, insanın içini okşayan incecik bir koku yayıldı. "İşte bütün keramet bunda Kırk yıldır ben bu işi iyi anladım. Keramet sende bende değil, keramet toprakta, insanlıkta."
Sayfa 294 - Yapı Kredi Kültür YayınlarıKitabı okudu
"İşte bu dünya güzeli Anacık Sultan, eline erkek eli değmeden, ocağını sürdürmek için bu dağ başını kendine mekan tuttu. Ona geyikler uğramadı. Köroğlunun Kıratı, Alinin Düldülü, Genç Osmanın Arabı onun semtine uğramadı, kayalar çatlayıp çiçekler fışkırmadı, o inat edip ocağından ayrılmadı."
Sayfa 295 - Yapı Kredi Kültür YayınlarıKitabı okudu