RUS İSTİLA ve TERÖRÜ Yirminci asır, asırların en kanlısı!.. Hiçbir asırda insanların kanına bu derece girilmemiş, hiçbir zaman böyle vahşet görülmemiştir. Yirminci asır, Türkleri yeryüzünden kaldırmak isteyen cellâtların en çok azdığı, en çok kudurduğu bir asırdır. Silâhlı, teşkilâtlı kızıl tiranların rejimi: Bolşevizm... Bu asrın
Anadolu'nun ortası, asıl anavatanın göbeği tuzlu göllerden, kireçli topraklardan ibaret bir çorak ülkedir. Burada, Türk milleti, çölde Beni İsrail'i andırır. Şimdi ise bir cehennem çemberi onu, her tarafından kuşatmıştır. Bütün bereketli ve zengin toprakları çepeçevre elinden alınmıştır. İstiklâl Mücadelesi'nin "ya ölürüz, ya kurtuluruz", parolası işte, buradan geliyor. Gerçekten, bunun, ikisi ortası olmaz. Türk milleti ya bu çemberi yarıp geçecektir, yahut da burada ölmeye razı olacaktır. Ölmeye razı olmak... Şimdiye kadar hangi milletten bu kadar ağır bir şey istenilmiştir?
Reklam
Anadolu'nun ortası, asıl anavatanın göbeği tuzlu göllerden, kireçli topraklardan ibaret bir çorak ülkedir. Burada, Türk milleti, çölde Beni Israil'i andırır. Şimdi ise bir cehennem çemberi onu, her tarafından kuşatmıştır. Bütün bereketli ve zengin toprakları çepeçevre elinden alınmıştır. İstiklâl Mücadelesi'nin "ya ölürüz, ya kurtuluruz", parolası işte, bundan ileri geliyor.
Anadolu'nun ortası, asıl anavatanın göbeği tuzlu göllerden, kireçli topraklardan ibaret bir çorak ülkedir. Burada, Türk milleti, çölde beni İsrail'i andırır. Şimdi ise bir cehennem çemberi onu, her tarafından kuşatmıştır. Bütün bereketli ve zengin toprakları çepeçevre elinden alınmıştır. İstiklal Mücadelesi'nin "ya ölürüz, ya kurtuluruz" , parolası iste, bundan ileri geliyor.
İstiklal Harbi ve Halk
Anadolu halkı bir bağımsızlık mücadelesi vermek için belki yeterince dinç, bilinçli ve kararlı değildir. Henüz karabasan kağnı ve çarık dönemini yaşamakta, büyük ölçüde mülksüz ve savaş yorgunudur. Anadolu'nun limanlara açık ve verimli olan arazilerinde görece bir sınai tarımsal üretim yapılsa da, buralar da sömürgecilerin ilk işgal ettikleri yerlerdir. Buralar zaten sömürgeciler tarafından işgal edilmişlerdir ve bu işgal, bundan sonra da sürüp gidecektir. Yalnızca askeri garnizonların yerini ticari işletmeler, kültür merkezleri ve konsolosluklar alacak, sonuçta zımni bir uzlaşım sağlayarak ayrılacaklardır bu topraklardan ; ama bu çıkarlarına ters düştüğü için değil, tam aksine çıkarlarına daha uygun geldiği için böyle olacaklardır. Biçimsel bir bağımsızlık ise, Cumhuriyetçi radikalizmin heyecanın yatışması akabinde adım adım, tedrici bir surette yeniden sömürgeciliğin bağımlılığına uğrayacaktır : NATO üsleri, çokuluslu şirketler, IMF heyetleri ve Dünya bankasına faizlerinin bile ödenemediği borçlarla bu yeni bağımlılık, yeni sömürgeciliğin ta kendisidir.
Sayfa 380 - Çıra Yayınları 1.baskı
·
Not rated
Öncelikle bu dergiyi okumama vesile olan
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
sayfasına ve Oğuzhan Saygılı'ya teşekkür ediyorum. Çelebi Dergisinin Türk İstiklâl Savaşı ve Yerel Direnişler isimli sayısını öncelikle herkese tavsiye ediyorum. Dergi giriş itibariyle Mondros Mütarekesi ile başlamış olup, Anadolu'da neden bir varoluş mücadelesi verildi sorusunun cevabını
Çelebi Dergisi - Sayı 3 (Aralık 2020)
Çelebi Dergisi - Sayı 3 (Aralık 2020)Çelebi Dergisi · Çelebi Dergisi · 202015 okunma
Reklam
21 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.