Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Persona: Analitik psikolojide bu sözcük, insanın kendisi olmayan bir karakteri yaşaması anlamına gelir. Bir başka deyişle, persona toplumun onayını sağlamak amacıyla insanın dış dünyaya karşı taktığı maske ya da takındığı kimliktir. Persona insanın yaşamını sürdürebilmesi için zorunludur.
Sayfa 166 - Metis Yayınları
Ezbere dayanan eğitim sisteminin de belleği uygunsuz kullanmaya neden olduğunu düşünüyorum. Daha çocuk yaşta bilgileri ezberleyerek öğrenmek yerine irdeleyerek öğrenme stratejisinin uygun olan bilgiyi belleğe atmak için daha yararlı olduğuna inanıyorum. Eğitimimiz sırasında ezberlediğimiz bilgilerin acaba ne kadarını bugün hatırlıyoruz? Onun yerine eğitimde analitik düşünce sistemini edinebilseydik çok daha rasyonel bir toplum olabilirdik.
Reklam
O halde pratik zeka gibi bir şey nereden geliyor? Analitik zekanın nereden geldiğini biliyoruz. En azından kısmen, genlerinizde olan bir şey. Chris Langan altı aylıkken konuşmaya başladı. Okumayı üç yaşında kendi kendine öğrendi. Doğuştan akıllıydı. IQ, bir ölçüde, doğuştan gelen yetenektir.[*] Oysa bilgi sosyal ustalıktır. Öğrenilmesi gereken bir dizi beceridir. Bir yerden gelmesi gerekir ve bu tür tavır ve yetenekleri alır göründüğümüz yer ailelerimizdir.
"İki kişiliğin karşılaşması, iki kimyasal maddenin karışımına benzer; herhangi bir tepkime yer alırsa, her ikisi de dönüşüme uğrar."
Sol beyin yarımküresinde, toplumumuzda çok değer verilen o bilgiye dayalı yetenekler yerleşiyor. Bu şekilde empatik-devinduyumsal algılama yetilerimizden giderek daha fazla kopuyoruz; bilincimizden yavaş yavaş uzaklaşıyorlar. Ana görevi, analitik ve dilsel etkinlikleriyle sol beyin yarımküresi üstleniyor ve algılayışlarımızı "resmi" -toplumsal- onay bulana uygun olarak filtre ediyor. Yani bütünsel düşünce yerine yalıtıcı düşüncenin hâkimiyetine teslim oluyoruz. Çünkü sağ beyin yarımküresi parçaların anlamını sadece bir bağlam içinde görür ve işler; sol, yani baskın olan beyin yarımküresi ise parçaları bağlamdan kopuk olarak görür. Sol beyin yarımküresindeki soyut düşünceye yoğunlaşma, yaşam bağlamıyla ilişkisi olmayan davranış biçimlerine götürür.
Sadece sevgi iyileştirir....
Terapi’ sözcüğü iyileştiren anlamına gelir. Ve ne iyileştirir? Sevgi iyileştirir. Sevgi terapidir. Başka hiçbir şey terapi değildir. Hiçbir psikoanaliz, hiçbir analitik psikoloji terapi değil. Sadece sevgi iyileştirir. İyileşme sevginin bir fonksiyonudur. Ama sevgi senin bilincini genişletir. Senin giderek daha yükseklere çıkmanı, yıldızlara dokunmanı sağlar. Seni saygı gören biri gibi hissettirir....
Reklam
Çoğumuz kendimizi serinkanlı, akılcı ve nesnel buluruz. Verilere da­yalı, analitik mantıktan hoşlanırız. Yaşamımız boyunca akılcı şekilde düşünüp taşınarak kararlar vermeyi umarız. Hepimiz, "aklıyla yaşayan insanlar" olmak isteriz. Kalbimizin aklımıza hükmetmemesi gerektiği yolunda uyarılırız. Büyük kararlar arifesindeyken, bir gün daha bekleme­miz önerilir. Ve bizler elbette aynı zamanda kalbiyle yaşayan insanlarız.
Ruh ve Ölüm
Bireysel insan varoluşunun açık sonu olan şu ölüm konusunda neler düşündüğümü soran çok oldu. Ölümün kaçınılmaz bir şey olduğunu biliyoruz. Çoğu zaman, cümle sona ermeden konan bir nokta oluyor ölüm; bu noktanın ötesinde başkalarına kalan, birtakım anılar ve sonuçlardan ibarettir. Ölüme uğrayan için kum saati boşalmıştır, yuvarlanan taş durmuştur.
Sayfa 213 - Payel YayıneviKitabı okudu
Naturam expellas furca tamen usque recurret = Doğayı istediğiniz kadar kovun, geri gelecektir.
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.