Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Denizin üzerine kurulmuş kent küçük Epir Krallığı'nın efsanevi yüreğiydi. Destanların anlattığına göre, Akhilleus'un oğlu Pyrrhus yanında köle olarak Hektor'un dul eşi Andromakhe ve Troialı kahin Hellenos ile bu limana yanaşmıştı. Pyrrhus Andromakhe'yi kuma olarak almış, sonra Hellenos'a vermişti. Bu ilk ve ikinci birleşmelerden doğan evlatlar kendi aralarında evlenerek hala o topraklara egemen olan kraliyet hanedanının kökenini oluşturmuşlardı.
Sayfa 207
" Babanın bir sevgilisi var," dedi. " Babamın yedi karısı var. O ateşli bir erkek ve tek bir kadın ona hiçbir zaman yetmedi. Kaldı ki o bizim kralımız." " Bu sefer değişik. Baban kız kardeşin yaşındaki bir kadına aşık oldu ." " Bu daha önce de olmuştu. Geçer. " " Bu sefer durumun değişik olduğunu söylüyorum sana. Şimdi aşık oldu ve aklı başından uçtu. Sanki ... " Kraliçe içini çekti. " Onu ilk tanıdığım günlerdeki gibi ..." " Arada ne fark var?" " Çok," dedi Olympias. " Kız gebe ve baban onunla evlenmek istiyor. " Yüzü bir anda allak bullak olan İskender, " Kim bu kız?" diye sordu. " General Attalos'un kızı Euridises. Neden kaygılandığımı anladın mı şimdi? Euridises Makedon asıllı, en soylu ailelerin birinden geliyor; benim gibi bir yabancı değil. " " Bunun hiçbir anlamı yok. Sen kral soyundan, Akhilleus'un oğlu Pyrrhus'un ve Hektar'un karısı Andromakhe'nin soyundan geliyorsun. " " Bunlar hep masal oğlum. Kızın bir erkek evlat doğurduğunu varsayalım ... "
Sayfa 181
Reklam
Büyük İskender'in Troia'lılara teveccühü, hem Homeros tutkunluğundan hem de atalarının, Molossia krallarının kökeni olan Aiakos'lardan - Hektor'un karısı Kraliçe Andromakhe de bu kökendendir- gelmiş olmasındandır..
Sayfa 115 - Arkeoloji sanat tarihi yayınları
Bulutları devşiren Zeus uzaktan gördü Hektor'u, tanrısal Peleusoğlu'nun silahlarını giyiyordu, salladı başını, söylendi kendi kendine: "Hey bahtı kara, ölüm aklına gelmiyor mu? Oysa ölüm sana çok yakın, herkesi titreten bir yiğidin ölümsüz silahlarını kuşanıyorsun, öldürdün çok sevdiği güçlü arkadaşını, aldın silahların başından, omuzlarından, şimdilik büyük bir güç veriyorum sana, karşılık olsun bu savaştan dönemeyeceğine, ünlü silahları Andromakhe'ye veremeyeceğine karşılık olsun."
Sayfa 377
Bahtsız, bahtsız Troya'yı neden yapayalnız bıraktınız?
Spartalı bir kadın istese bile ahlaklı olamaz. Onlar evlerinden çıkıp giysilerini çıkarır, baldırları çıplak olarak delikanlılarla koşularda yarışıp güreş tutarlar. Bu adetlerinizi hiç sevmem! Böyle yetişen kadınlarınızın ahlaklı olmamasına hiç şaşmamalı.
Reklam
Ama tavuskuşunun bütün hayatı burada geçiyor; bir çiftlik avlusunda, hindilerle tavukların arasında gerçek bir cennet kuşu; tıpkı kölelerle birlikte yün eğiren, esir alınmış Andromakhe gibi, ama onun aksine muhteşem kraliyet armalarından ve hanedan mücevherlerinden vazgeçmemiş. Daima, bütün parıltısıyla Admetos’un sürülerini beklerken bile tanıdığımız bir Apollon...
Sayfa 183 - Marcel ProustKitabı okudu
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Tragedya, düşmanları tarafından fethedilen bir kentin fetihten sonraki ilk gününü anlatır. Aynı zamanda Euripides’in en sevilen, en çok sahnelenen eserlerinden biridir. Yıllar süren savaş artık bitmiş, Troya kenti kaybedilmiş, tüm erkekler öldürülmüştür. Çaresiz kalan kadınlar ise ne yapacaklarını bilemez durumdadır. Hector’un eşi Andromakhe, Troya Kraliçesi Hekabe, kızı Kassandra ve nice kadın savaş ganimeti olarak sayılmış kurayla dağıtılmışlardır. Andromakhe, kocasını öldüren Akhilleus’un oğluna, Hekabe İthake Kralı Odysseus’a, Kassandra ise Agamemnon’a düşmüştür… Eser daha çok ailesini, krallığını kısacası her şeyini kaybeden acı dolu Hekabe’nin gözünden anlatılmıştır. Menelaos ile Helene’nin de savaştan sonra ilk karşılaşmalarına yer verilmiştir… Eser İlyada ile Odysseia arasında kalan zaman diliminde geçmektedir. İki kitabı da okuyanlar, yada okumak isteyenler mutlaka okuma listesine eklesin derim. Ben Odysseia’yı okuduğum şu günlerde iyiki bu kitabı da okumuşum dedim, eksik parçalar tamamlanmış oldu. Tavsiye ederim
Troyalı Kadınlar
Troyalı KadınlarEuripides · İş Bankası Kültür Yayınları · 2022364 okunma
Ah şöhret, şöhret! Hiçbir değeri olmayan on binlerce insanın adını yüceltirsin.
Sayfa 17 - andromakheKitabı okudu
Güçlüler kendilerinden zayıfların sağlam delillerle konuşmasını çekemezler
Reklam
Tanrılar birçok farklı görünüme bürünür ve birçok beklenmedik şey yaparlar. Beklediklerimiz gerçekleşmedi ve Tanrı beklenmeyenden yana kullandı tercihini. Bizim hikayemizde böyle bitti.
Git öyleyse! Ben de gökyüzünü , içine gömülmüş olduğum feryat, ağıt ve gözyaşlarıyla dolduracağım. Çünkü çektiğimiz sıkıntıları dile getirip anlatmaktan hoşlanmak biz kadınların doğasında vardır.
Ah gençlik! Ölümlüler için gençlik kötü bir şeydir, hele gençlikle birlikte adaletsizlik de varsa!
Huzurlu bir hayat yaşamak isteyen kişi tek bir kadının yatağıyla yetinmelidir
Bize susmak düşer
Kadınlar doğaları gereği kıskançtır ve her zaman aşkta rakip gördükleri kadınlardan nefret ederler.
884 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.