günümüz insanlarına küçük bir anekdot !
.
Coşkun sular gibi akıp durulma ...
Kuru gazel gibi esip savrulma ...
Nerde güzel görsen ona çevrilme ...
Karacaoğlan
Sayfa 58Kitabı okudu
Enfes bir anekdot
İnönü şöyle diyor Atatürk'e, "Gazeteciler dedikodu yapıyorlar. Bu memleketi daha ne kadar on bir sarhoş idare edecek," diyorlar. Atatürk şöyle cevap veriyor: "Pardon?" diyor, "on bir sarhoş mu? Halt etmişler. Bu memleketi sadece bir sarhoş idare ediyor," diyor.
Sayfa 125 - İnkılâp Kitapevi
OZARK İncelemesi
📺:OZARK
🎯:3 sezon, devam ediyor
⏲️:52-80 dakikalık bölümler
🎰:6/10
---------------------------------------------
2017'de yayınlanan suç ve gerilim dizisi, fazlasıyla beğeni kazandı. Dizimiz, Bill Dubuque ve Mark Williams tarafından yaratıldı. Dizinin yönetmeni Jason Bateman ise, aynı zamanda yürütücü yapımcılık görevini de yürütüyor. Komedi yapımlarında yaptığı görevlerle bildiğimiz Jason Bateman'ı şimdi bir suç dizisinde görmek, cidden ilginç bir anekdot... Diziye adını veren Ozark aslında bir göl ve her yıl milyonlarca turistin geldiği bir bölgede yer alıyor, hatırlatayım. Dizi, daha ilk bölümleriyle hayal kırıklığı yaratmaya başlıyor ve ancak ilk sezonun finaline doğru kendini toparlıyor. Senaryosu bence bilindik ve oldukça ağır ilerliyor. Yani bir şekilde vakit öldürtecek bir dizi olmuş.
Gelelim konumuza... Bir finans danışmanı gerek geçinmek için, gerekse de kendini ispatlamak için ailesiyle birlikte Chicago'dan çıkar ve Missouri'nin yolunu tutar. Marty, ayakta kalmak için sıkıntılı işlere girer. Ozark'ta bir uyuşturucu baronunu memnun edebilmek için 5 yılda 500 milyon dolar para aklaması gerekir. Çalışmalara başlayan Marty, iş ortağının tehlikeli bir müşteriyi dolandırmasının ardından kendisi ve ailesi için önlemler almak zorunda kalır. Aynı zamanda para aklaması için yerel bir işletme de bulmak zorundadır. Ozark'ta sıkıntılı günler geçiren Marty, kendisini ve ailesini bu çıkmazdan kurtarabilecek midir?
Bir anekdot...
Yıllarca ülkesinden uzak kalmış genç bir adam, İran'a geri döndüğünde Tahran havaalanından
çıkınca evine gitmek için bir taksiye biner. Yarı yolda şoföre, ilk tütüncüde durmasını söyler. "Tütüncüde ne
yapacaksınız beyim?" diye sorar şoför.
"Ne mi yapacağım? Sigara alacağım."
"Sigara mı? Sigarayı camide satıyorlar."
"Camide mi? Yahu cami Allah'ın evidir, oraya ibadet etmeye gidilmez mi?"
"Yanlış beyim! İbadet etmek için üniversiteye gidilir."
"Peki o zaman öğrenim nerede yapılıyor?"
"Öğrenim hapiste yapılıyor, beyim."
"Hapis hırsızların yeri değil mi?"
"Yine yanlış beyim! Hırsızlar hükümete atanıyor."
Sayfa 124Kitabı okudu
Yedikıta Dergisi - Sayı 151 (Mart 2021)Yedikıta Dergisi · Yedikıta Dergisi Yayınları · 202135 okunma
Ünlü ve muhtemelen uydurma bir anekdot, Nobel ödüllü Anatole France'la güzeller güzeli yetenekli dansçı Isadora Duncan'ın 1923'teki buluşmasını anlatır. O dönemdeki popüler insan ırkının ıslahı hareketini tartışırken Duncan, "Benim güzelliğim ve senin zekana sahip bir çocuk düşünsene!" dediğinde France yanıtlar: "Tabii, ama ya benim güzelliğim ve senin zekanı alırsa ne olur bir düşünsene.")
Sayfa 65
Freud hakkında bir anekdot duymuştum. Herhalde bilirsiniz. Üstat puroya çok düşkünmüş ve bir gün birisi ona bu tutkusunun nasıl yorumlanması gerektiğini sormuş. O da yanıt olarak, 'Bazen bir puro sadece bir purodur,' demiş.
Sayfa 55Kitabı okudu
Ömrü boyunca kokup bulaşmaz tiryaki macunu cinsinden davranışlar sergileyen Tevfik Paşa, her şeye rağmen yolsuzluğa bulaşmamış namuslu biriydi. Siyasi hayatında almadığı hiçbir rütbe ve nişan kalmamıştı. Ankara hükumeti ihtiyar Tevfik Paşa'ya diğer bendegan gibi olumsuz yaklaşmadı. Londra'daki davranışını yurtseverlik olarak gördü. O da ilerlemiş yaşında ağzını kapatıp Abdülhamid hediyesi sarayında inzivalara çekildi. İbnülemin, Paşa'nın ziyaretine gidecek kadar yakınıydı. Son günlerine dair epey anekdot aktarır. Birisini zikredelim: Abdülhamid bir seferinde İkinci Katip İzzet Holo ile şu haberi göndermiş: "Tevfik Paşa hıristiyan olan eşini boşarsa onu sadarete getireceğim!" Bu teklifi Tevfik Paşa için elbette ahlâki olamazdı..
Sayfa 222 - Temel YayınlarıKitabı okudu
Ben yokum ki: Beni yansıtan binlerce ayna var sadece. Tanıştığım her insanla beni andıran hayaletlerin nüfusu çoğalıyor. Bir yerlerde yaşıyor, bir yerlerde çoğalıyorlar. Ben tek başıma var olmuyorum. Smurov ise uzun bir süre yaşayacak. O iki oğlan, öğrencilerim, yaşlanacaklar, ve benim şu ya da bu imgem inatçı bir parazit gibi onların içinde yaşayacak. Gün gelecek beni hatırlayan son insan da ölecek. Tersine gelişen bir cenin gibi imgem de sadece yaşamış olduğum gerçeği dolayısıyla işlediğim suçun son tanığının içinde büzüşüp ölecek. Belki hakkımdaki tesadüfi bir hikâye, rol aldığım basit bir anekdot o kişiden oğluna ya da torununa aktarılacak ve böylece ismim ve hayaletim bir süre daha orada burada süzülerek görünüp kaybolacak. Sonra ‘son’ yazacak.
