Masallar dinlemeden büyüyen çocukların masal gibi hayatları olur…
Sayfa 7Kitabı okudu
İçinde hiçbir hesap, hiçbir hainlik olmayan, dupduru bir an yaşadılar.
Bileğin varsa, yüreğin varsa ne merde ne namerde eyvallah etmeden tezgahını kurardın. Sonra değişti her şey.
Utanıyordu kendinden. Bugüne kadar yaptıklarından değil, bugün yapamadığından utanıyordu.
İçi sıkılıyordu, taşmak üzere olan bir yanardağ gibi.
Tüm o güzelliğiyle o kadar mahcup, o kadar kırılgan ve öylesine içini ısıtan bir görüntüsü vardı ki!
...göz göze geldiğinde ilk düşündüğü şey, karşısındaki kişinin de en az kendi kadar şaşkın ve kaybolmuş göründüğü oldu.
Eskiden böyle değildi bu işler, en sağlam fedaileri mahpuslarda bulurduk. Şimdi değişti, fedai demiyorlar, güvenlik diyorlar. Sabıkası olmayacak diyorlar, eğitim almış olacak, sertifikası olacak diyorlar. Okumuş olacak diyorlar...
Ne zaman bu hayatları anlamaya başladığını düşünse, yeni bir şey öğreniyordu.
Takma kafanı. Kusura bakacak öyle işler gelmiş ki bizim başımıza, bu saatten sonra hiçbir b*kun kusuruna bakmam ben artık.
Selim'de hayatı ile ilgili karar almış insanlardaki o heyecan, Arif'te ise Selim gibi bir arkadaşın varlığı ile biraz olsun hayata tutunabileceğini hissetmekten gelen bir neşe vardı.
Daha iyisini istemek gibi bir lüksü olmamıştı zaten ama ara sıra dua ederdi, sadece daha kötüsü olmasın diye.
Çocukluklarının geçtiği bu çukurdan ne zaman çıksalar kesin bir tepede durur ve hiç konuşmadan aşağıya bakarlardı.