“İstediğiniz kalıba dökün, eski anılar varlığını sürdürüyor. “
Sayfa 263 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Güzel anılar gelmemekte direniyordu. Sadece kıskançlıklar, çirkinlikler ve ızdıraplar hortluyordu.
Reklam
“Biz ölürüz, bir başkasının hatırlamasında yeniden küllerinden doğar anılar! Artık külleri de karıştıracak kimse kalmayıncaya kadar...”
Umur Talu
Umur Talu
Anılar, diyorum kendi kendime, eski bir hikayeye, giderek bir düşe, bir yalana doğru yürüyorum.
Sayfa 65 - Remzi Kitabevi / 2000Kitabı okudu
Ne diyordu şair, unutmazsan mâziyi intikam alır anılar ..
Hiçlikten doğduk, hiçliğe döneceğiz. Tarih tekerrürden ibarettir, eskiler tekrarlanacak. Neden peki? Bunu mu hak ediyoruz? Hayaller kurulacak, rüyalara dalınacak, güzel anılar yaşanacak ve en sonunda olunan konum hiçlik olacak öyle mi? Sadece birer insanız, varlığımız ya da yokluğumuz hiçbir şeyi etkilemiyor, kendimizi kandırmayı bırakmalıyız. "Akılsız" dediğimiz, tek farkımızın aklımız olduğuna inandığımız hayvanlarla aynı hayatı sürüyoruz ama farkında değiliz. Para kazanma hırsı gözümüzü bürümüş. Kendi egomuzu tatmin etmek için satın aldığımız şeylerin aslında tam tersi bizi satın aldığı gerçeğini kaçırıyoruz. Kalpler kırılacak, insanların saflığından beslenilecek, dedikodular yapılacak, zeki insanlara "deli" damgası vurulacak. Şimdi cevap verelim hak ediyor muyuz, hak etmiyor muyuz? Ya da hak edip etmememizin önemi var mı? Bu dünya hak etme dünyası değil. Hele adalet beklentisi varsa o zaman hak edilen dünya, bu dünya değil. Bu yüzden nereden geldiysek oraya gideceğiz.
Reklam
Diğer duyularımızdan farklı kokular, talamusu atlayıp doğrudan limbik sisteme gider. Duygular ve anılar orada, özellikle amigdalada işlenir ve saklanır.
Sayfa 79 - ALFAKitabı okuyor
Anılar eğer acı verici ise onlarla yaşamak zordu . Tıpkı ayakkabında bir çakıl taşı ile dolaşmak gibi …
Galile'yi dünya dönüyor diye yargılayanlar, özgürlük savaşçısı Robespiyer'i, gazeteci Marad'ı giyotine gönderenlerin, Namık Kemal'i ölüm zindanlarına bırakanların, inandığı düşüncesinden ötürü 12 yıl işkenceli zindanlarda yatan Nazım Hikmet'in, emperyalizmin emriyle yurtseverleri 1950'de zindanlara dolduran, tahkikat komisyonları kurduran zihniyetin 71'deki mirasçısı veya temsilcisi, iddianameyi yazandır.
Reklam
Darağacına giden inanmış bir insana ne söylenebilir ki?
... içimde yaramı boyuna kurcalayıp verdiği acıdan zevk alma ihtiyacı vardı ki, felaketimin büyüklüğünün bilincine varmak cidden zevk veriyordu.
Suçun büyük bir günah olduğunu yalnızca anlamak hiçbir şey ifade etmez; ondan tamamıyla vazgeçmek gerekir. Bu da o kadar çabuk olmaz
13.Bölüm-HastaneKitabı okuyor
Bence manevi yoksunluklar, bütün maddi azaplardan çok daha ağırdır.
İnsanlar arasında ince ve güzel yaratılmış, sahip olduğu erdemler yönünden öyle zenginleri vardır ki, zamanla değişip bozulmaları imkânsız gibi görünür. Onlar için gönlünüz her bakımdan rahat olabilir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.