Yeri bende ayrı olacak dediğim kitaplardan bir tanesi.. İçinde kendinizi bulabileceğiniz bir kitap. Her sayfası ayrı güzel, ayrı manalı... Yarım kalan bir kalbin satırlara dökülüşünü okuyucuya muazzam bir şekilde sunuyor. Raif Efendi'nin bu sessizliği, insanların her dediğine boyun eğişi ilk başta karakterinin öyle olduğu kanısına varmıştım. Sayfanın ortalarına doğru geldiğimde yanıldığımı, aslında içinde koca bir boşluğa ait olduğunu anladığım vakit, kitabın sonunu merak edişim kat ve kat artmıştı. Aslında Raif Efendi sessiz değil herkesten çok konuşuyordu. İçinde yarım kalmış bir aşkın acısına hapsolmuştu.
Güzel adam Raif, içimde tarif edilemeyecek bir yer bıraktın. O nasıl, sevmek son nefesine kadar o insana ait hissetmek? Kader sizi ayırdı evet ama ikinize de dünyada sevilmenin var olduğunu öğretti...
Raif Efendi'nin son satırlarına kalbimi ve birazcıkta gözyaşımı bıraktım. Kürk Mantolu Madonna, seni tekrar okumak dileğiyle...
"Senden asla kaçamadım"
Kafka'nın herkesin hayatına bir nebzede olsun dokunduğu eseri.. Sadece, anne ve babanın ya da anne ve baba olmayı düşünenlerin değil, herkesin hayatında bir kere de olsun okuması gerektiği bir kitap. Davranışların insan üzerinde bıraktığı etkileri sade ve anlaşılır bir şekilde okuyucuya sunuyor.
Babasının, evliliğine karşı çıkmasından başlayan hesaplaşma, hor görüşlerine ve alaycı davranışlarına maruz kalmasına kadar uzanıp Kafka'yı, iç dünyasını kağıda dökmeye sürüklemiştir. Bu sürükleniş yaşanırken de karşı tarafı incitmekten kaçtığı çabasını derinden hissedebiliyorsunuz. "Babaya mektup" başlığındaki detayını Kafka'nın, babasına hiçbir zaman ait hissetmediğini kitabın ortalarına gelince daha net anlıyorsunuz.
İçinde insanoğluna ait detaylara yer verildiği bu kitap, sizleri benzeri olaylara denk geldiğimiz düşüncesine itiyor.
Zoraki durumlar, ait hissetmediğin yerde bulunmak, rahatsızlık duymak, anlamlandıramamak, istemediğin şekle bürünmek bla bla...
Kafka, iç hüznün bana öyle yansıdı ki, mektubun babana ulaşmamış olabilir ama eminim ki bu kitaptan dersini alan çok insan olmuştur :) keyifli okumalar
Babaya MektupFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202240.6k okunma
"Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi"
Vasconcelos kitabı tam on iki günde yazmış ama yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını söylüyor. Bu duyguyu sizde biraz da olsa hissedebiliyorsunuz. Zeze'nin henüz 5 yaşındayken o minik bedeniyle koca dünyayla baş etmeye çalışması kalbimde derin bir acı bıraktı. Aslında yaşıtlarından çok daha olgun zeki ve hayal dünyası geniş bir çocuk. Fakat bu kirli dünya ona acımıyor, haylaz bir çocuğa dönüşmesine ve umutlarının tıpkı bir toz bulutu gibi yok olmasına neden oluyordu.
Seninle daha önce tanışıp, sonra okurum diye kenara attığım için üzgünüm zeze...
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022230.9k okunma