Aslında neyi arıyoruz?
Her varlığın, varoluşun o noktasında neye en çok ihtiyacı varsa onu arayacağını unutma! Açken, önce yemek ararsın…Bir yandan üşürken, bir yandan başına yağmur yağıyorsa, barınak ararsın…Sağlığınla ilgili bir aksaklık varsa önce çözüm ararsın….
Varlığı dönüştüremeyen bilgiler, biriktikçe ve bekledikçe kokmaya başlayacak, bir süre sonra da yiyeni zehirleyecektir….
Bugüne kadar anlayabildiğim, bunun yapmakla değil, yaptıklarından vazgeçmekle olabileceği…Tıpkı temizlik gibi Negatif bir süreç….Bir bırakma, terk etme süreci….Bu durumda asıl soru sanırım “Ne yapmam gerekiyor” değil ama ne yapmayı bırakmam gerekiyor?
…Yol ancak “anlamak” ve “yaşantılamak” dan geçmektedir. O zaman zorla sökülemeyen o davranış kalıpları kendiliğinden düşecektir, çünkü tutunduğu yüzeyin niteliği değişecektir…
Yalan’ ın tüm günahların başı kabul edilmiş olması boşa değildir…Ama öyle bilerek söylenen “yalan” değil…Sahtekarlığıyla yüzleşmekten çekinmenin doğal sonucu olarak geliştirdiği kendine karşı daimi samimiyetsizliği nedeniyle artık sözleriyle eylemleri arasındaki çelişkinin farkında dahi olmayan kitlelerin içinde bulunduğu bir uyku hali olarak “yalan”…
Anka’ nın Kanatları & Çağrı DÖRTER
Paha biçilemeyecek bir emanettir, devraldığımız... O değeri bilemeyecek olana verilmez.. Bu kapıya gelenin 'samimiyeti, edebi ve emeği' dışında bize sunabileceği maddi veya manevi hiçbir şeyi yoktur...