Acı bir gerçeği içine biraz mizah katarak ironik bir dille yazışımı Mehmet Barlas da anlamazsa ne yapmam lazım acaba?.. Kalemi kırıp yazmayı bırakmam mı?.. İletişimdeki teknolojinin ilerlemesiyle bizdeki gazeteciliğin gerileyişini yan yana anlatırken, aslında çok acı eleştirmiştim kendimizi, Erdal Şafak’ın “Artık 3 G, yani Üçüncü Kuşak teknoloji
Ankarada olan var mı? Muhteşem yağmur başladı😊💦
Reklam
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
bırak, çimlere uzansın suistimal edilmiş kelimelerim, dokunma. çünkü bilmediğin şeyler var, ben o kış ankara’da çok yağmur yedim. asitten beter bir haşikio süzüldü yanaklarımdan. umutsuz bir tellal gibi, kendimce insanlığın kirini temizledim.
Habil Yaşar, “Ədəbiyyat və incəsənət” Qardaş Türkiyənin daha bir dəyərli yazıçısı ilə müsahibəni sizlərə təqdim edirəm. Qonağımız Elif Ünal Yıldız xanımdır.
26 öğeden 21 ile 26 arasındakiler gösteriliyor.