504 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Çarpan Yürekler Evi ~ Olivia Wildenstein . Karga Krallığı serisinin ilk kitabını aşırı sevdiğimi söylemiştim. Şimdi aynısının x5 halini düşünün öyle bir sevgiye ulaştım. İlk kitapta evreni tanıyıp bomba gibi bir giriş yapmıştık. Özellikle ikinci yarısı mükemmeldi! Fallon bir meyhanede çalışan safkanlar arasında kalan bir yarımlıktı. Yetenekleri ve
Çarpan Yürekler Evi
Çarpan Yürekler EviOlivia Wildenstein · Olimpos Yayınları · 202496 okunma
157 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Atsız'ın okuduğum üçüncü kitabı. Diğerleri, Bozkurtlar Diriliyor ve Türk Tarihinde Meseleler'dir. Bu kitap ise, bütün şiirlerinin bulunduğu (romanlarında geçen şiirler dahil) şiir kitabıdır. Her ne kadar üstadın bazı şiirlerini bilsem de bu kitabı okuduktan sonra fikrim tamamen değişti. Gördüm ki, üstadın şair kimliği üzerinde kâfi derecede durulmamış yahut gölgede kalmıştır. Öyle ki Atsız, çok güzel şiirler yazmış bir şairdir. Hem de öyle sadece kahramanlık şiirleri değil, doğa, kadın, aşk, hasret, ayrılık, yalnızlık ve ölüm konulu şiirleri de çoktur. Şairin tavrı ve üslübu çok yalın. Kelimelerin çoğunu anlamamak imkansız. Neredeyse her şiirinin bir öyküsü var. Özellikle Topal Asker şiirinin hikayesi üzdü doğrusu.     Çok beğendiğim şiirlerinden bazıları : Ay Yüzlü Konçuy, Geri Gelen Mektup, Yalnızlık, Sesleniş, O Gece, Türklerin Türküsü, Bahtiyarlık, Kömen, Türk Kızı, Sarı Zeybek, Kahramanların Ölümü..     Son yıllarda okuduğum en iyi şiir kitaplarından biri diyebilirim. Dilerim, kitabı okurken Atsız'la ilgili ön kabulleri bir kenara bırakırsınız. Ötüken Neşriyat'tan çıkan kitap, 157 sayfa.
Yolların Sonu
Yolların SonuHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20216.9k okunma
Reklam
224 syf.
1/10 puan verdi
·
Read in 25 hours
Spoiler içerir!!!
Allahtan ikinci el ve çok ucuza aldım da pişmanlığım büyük değil. Bu yazarın çok büyük bir sorunu var bence: insan psikolojisini asla anlamamak ve araştırma zahmetine de girmemek. Bence berbat bir kitap. Yine bir Bosna hikayesi, tecavüz sonucu doğan bir çocuğun 20li yaşlarda gerçek kimliğini ve ailesini öğrenmesi ile psikolojik destek alıp annesi babasıyla yüzleşmesini anlatıyor. Rezalet ötesi bir anlatıma sahip. Olayın psikolojik boyutu yerlerde. Her şey bir anda oluveriyor. Çocuğun psikologla konuştuğu sahneler hayatında sadece bir iki kez bile psikoloğa gitmiş biri için inanılmaz saçma ve dehşet verici gelecektir. Doktor arada öyle şeyler diyor ki hiçbir psikolog ya da psikiyatr o şekilde konuşmaz danışanıyla. Ayrıca iki tane psikolog ile konuştuğu sahne eklemekle olmuyor o işler. Her şey oldu bittiye gelmiş. Annesini buluyor yüzleşiyor annesi de olayları dün pazardan iki kilo domates aldım dermiş gibi anlatıyor bazı yerlerde rahat rahat, eliyle koymuş gibi şak diye babasını buluyor iki dk içinde tanıyorlar birbirlerini saçma sapan bi diyalog geçiyor aralarında rezalet bir hesaplaşma sahnesi bence, sonra adamı vuruyor falan ay Bosna’da olanları bilmesek inanacaz yani. Bütün bu yüzleşmeler hesap sormalar filan 3-5 sayfada olup bitiyor yani düşünün. Bu korkunç travmayı o kadar kötü o kadar rezil anlatmış ki yazar korkunç bir kalemi var. Keşke gerçek bir kurbandan ya da en azından bir psikologdan yardım alsaydı da biraz gerçekçi bir şeyler yazsaydı. İncir Kuşları bundan daha iyiydi hiç olmazsa. Kesinlikle beğenmedim.
Ben Amir
Ben AmirSinan Akyüz · Alfa Yayıncılık · 2023662 okunma
628 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 38 days
Roman tarihinin en konuşulan karakterlerinden biri Julien Sorel. Aslında İletişim'in ön ve sonsözleri müthiş fakat bu çevirisi olamamış. Ben bu kadar yerlileştirme çabalı çeviri sevmiyorum. O yüzden bildiğim, Fransızca çevirileri her zaman tatmin edici olan İş Bankası'na geri döndüm. Romanın konusunu ve Stendhal'in kim olduğunu konuşmak yersiz. Sadece Tolstoy'un onun müthiş bir savaş ve karakter anlatıcısı olduğunu söylediği sözler bile yeterli olacaktır. Ben yıllarca okumaya, kitabın kalın olması nedeniyle çekinmiştim ama geçen sene başladığım kronolojik klasik okuma kararım ile besmeleyle giriştim. Kendimi kutlarım. Eserin döneminin romancılığı açısından harikulade bir yerde durduğunu düşünüyorum. Her ne kadar Stendhal siyasetten uzak durmak fikirli bir edebiyat oluşturmaya çalışsa ve apolitik diye anılsa da, bu eser siyaset ve sosyolojinin ve hatta psikolojinin ta kendisi. Her karakter tipinden ve ruhi derinlikten ya da derinsizlikten insan var. Hepimizi tanıyıp bize tutulan bir ayna gibi. Çok iyi. Aristokrasi ve soyluluğun kapalı tüm perdelerini bir bir indirip toplumla yüzleştiriyor. Tüm gerçek duygularımızdan haberdar. Belki de tutunmak ya da tutunamamakla ilgili ilk romanlardan. Sorel'i anlamak, kızmak, anlamamak, hemhal olmak, yabancılaşmak, tüm duygularla karşı karşıya geldim. Öğretmek istediği: Kendini anlamlandırmak; soy, kahramanlık, din, vatan tüm bunların üstünde bir şey. Olmayınca olmuyor mu? Off allak bullak edildik.
Kırmızı ve Siyah
Kırmızı ve SiyahStendhal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202210k okunma
·
Not rated
Yakup Kadri nin gözünden
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU – GENÇLİK VE EDEBİYAT HATIRALARI TÜRKİYE’DE AYDIN AYMAZLIĞI İlginçtir Namık Kemal 48 yaşında ölür. İki tane dört haneli sayı arasında bir kısa çizgi Namık Kemal’in bütün hayatıdır. 1840-1888. İşte bu kadar. Aynı yaşam süresi 1867-1915 sayıları ile Tevfik Fikret için de geçerlidir. Her ikisi de oldukça kısa bir yaşam
Gençlik ve Edebiyat Hatıraları
Gençlik ve Edebiyat HatıralarıYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınevi · 2017314 okunma
486 syf.
8/10 puan verdi
Ay günlükleri serisi -2 Scarlet Ay günlükleri serisi benim uzun diyebileceğim seri olarak okuduğum ilk fantastik seriydi. Bu yüzden yeri bende ayrıdır. Ama aynı zamanda hem karakterlerin masallara göre işlenişi, hem yan karakterler olaylar, karakterlerin güçlü olması en sevdiğim kısımları. Özellikle seri devam ettikçe diğer karakterlerin bir araya gelmesi en sevdiğim kısım. Bu kitapla ilgili konuşacak olursam, Scarlet'i karakter olarak çok seviyorum. Oldukça güçlü ve cesur. Ama yani Wolf'un kurt olduğunu anlamamak için baya uğraştı hala da anladığını sanmıyorum. Son kısımda Scarlet ve Cinderin bir araya geldikleri kısmı okumak çok keyifliydi. Iko ve Thorne okumak oldukça keyifliydi.
Scarlet
ScarletMarissa Meyer · Artemis Yayınları · 20154,470 okunma
Reklam
146 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 hours
Ben kendimi bildim bileli kadınları anlatan, kadın duyarlılığını yansıtan; hikâyeler, şiirler, romanlar okumayı hep çok severdim. Tezer Özlü, Ayfer Tunç, Melisa Kesmez, Didem Madak, Virginia Woolf, Sylvia Plath gibi yazarlar beni çok etkilemişti ve hâlâ da etkiliyor. Onların eserlerini okurken kendimle özdeşleşiyorum adeta. Fakat kadın hakları ve
Feminizm Herkes İçindir
Feminizm Herkes İçindirBell Hooks · Bgst Yayınları · 2012906 okunma
312 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
. Kosova’dan Çorlu’ya göç etmiş bir aileden olan Kemal, üniversitede İstanbul’da okuma hayali kurar. Böyle bir zamanda lise son sınıfta iken, okulundan Beyza ile tanışır. Kara sevdaya tutulmuş olan Kemal, üniversite sınavı arifesinde terk edilince yıkılır. Hayali olan İstanbul’da üniversiteye başlar. Bir iş bulur, evlilik yolunda ilerler ama
Sensizliğimin Şarkısı
Sensizliğimin ŞarkısıRamis Çınar · Müptela Yayınları · 202313 okunma
456 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
#yorum Yılmaz Özdil'in okuduğum 2'nci kitabı ve ben yine kalemine hayran kaldım. O kadar ayrıntılı ve anlaşılır yazıyor ki anlamamak, aklında kalmaması mümkün değil. Olayları, kişileri, geçmişi ve sonraki durumunu bile yazmış. Gerçekleri, bilinmeyenleri, hatta yanlış bilinenleri tüm çıplaklığı ile aktarıyor Özdil. Bu durum, benim hayran kalmam için en büyük sebep. Konu Mustafa Kemal olunca yoruma bile gerek yok aslında Yorgundu. Yemek getirdiler, yemedi. Sigara çıkardı. Kahve istedi. "Biliyor musun İsmet" dedi... "Bir rüya görmüş gibiyim." Karabasanla başlayan, üç yıl üç ay 22 gün süren, mucizeyle biten bir rüya. Çiçekler açıyordu İzmir'in dağlarında. “Umutsuz olmayacağız. Uçurumun kenarındayız. Bizi canlı canlı mezara atmak istiyorlar. Son bir cüret belki kurtarabilir. Anadolu’ya geçiyoruz!”
Son Cüret
Son CüretYılmaz Özdil · Sia Kitap · 20202,978 okunma
158 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
1920 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü kazanan Norveçli yazar Knut Hamsun'un Açlık eseri yaşamakta olduğumuz şu zor günlerle ve şahit olduklarımızla birlikte düşündürücü bir kitap oldu. Ekmeğin ve genel bir ifadeyle toprağın gücünü anlamamak elde değil kitapta. Barınmak ve yemek. Ruhsal ve fiziksel yaşamın ön koşulları. Bu kitapla bunu çok iyi anlayabilirsiniz. Şöyle ifade edilecek olursa açlığın bir insanı ruhen ve bedenen ne ölçüde etkilediğini gözler önüne seriyor. Kitap genç bir yazarın açlıkla,parasızlıkla birlikte yavaş yavaş nasıl tükendiğini, açlıkla baş edebilmenin türlü yollarını denemesini anlatıyor. Aynı zamanda kitapta, bu çaresizlik içinde insani değerlerinden ödün vermeden,insan olma onurunu koruyarak kendisine acıyarak ve yardımda bulunmak için ona yaklaşanları kendisine bir hakaret görerek zorlu yaşamını devam ettirmeye çalışan bir adamın hikayesini okuyacaksınız. Duygusal olduğu kadar düşündürücü konusu olan bir kitap.
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201728k okunma
555 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.