...bir yücelik sessizliği varsa, bir aptallık sessizliğinde vardır. [İnsanlar ortada yüce bir durum olduğu için konuşamadıkları gibi, aptal oldukları için de konuşamayabilirler]
Hayalin anahtarını elinde tuttuğu nihai soru, yarattığımız şeylere isimlerimizi ister mit olarak ister başka şekillerde imzalamayı nasıl öğrenebileceğimiz sorusudur. Bununla birlikte bizim kendi ismimiz olarak imzaladığımız şey Bir-Başkası'nın da adı olacaktır.
“Kullanılan her sözcükle birlikte işitenlerin ve konuşanların zihninde bağlantılı bir varlık bulunur; bu varlık bütün örneklerin yarısında kurgusal bir şeyden ibaret olmakla beraber, gerçek bir şeymiş gibi görünme eğilimindedir.”
Her ifade,kendilerine göre kurulduğu fakat yeni ilişkilere göre yeniden örgütleyebildiği ve yeniden dağıtabildiği bir öncül öğeler alanı içerir. Onun geçmişi,kendisinden önce gelen şeyin içinde kurulur,tanımlanır,kendi soy zinciri onu mümkün ya da zorunlu kılan şeyi belirtir,kendisiyle bağdaşmayan şeyi dışarı atar. Bu ifadenin geçmişi de onu elde edilmiş bir doğruluk olarak,meydana getirilmiş bir olay olarak,değiştirilebilen bir biçim olarak,dönüştürülecek bir madde olarak ya da kendisinden bahsedilebilecek bir nesne olarak vs ortaya koyar. Butün bu geri dönüş olanaklarına göre,hafıza ve unutma,anlamın yeniden keşfi ya da onun baskısı,temel ilkeler olmak şöyle dursun ancak tekil biçimlerdir.