Bi' akşam bi' şiirin önünde diz çökmüş ve biat etmiştim. O zaman anlamıştım bu sözün derinliğini:
"Eyvah ki şiire düşmüşüm bunca âlem arasında.
İflâhım bir ihtimal, ıslahım nâmümkün."
Sonra gerçeği gördüm, yalan gerçeğini. Şu satırlar dökülmüştü sayfama:
Keşke bir şiirin her şeyi değiştirebileceği bir dünya mümkün olsaydı. En azından keşke hala bu yalana inanabiliyor olsaydım kendi dünyamda.
"Sadece aşk ve ölüm her şeyi değiştirir." diyor Halil Cibran.
Bu söz henüz yalanlanmamış yalın bir gerçek olarak yaşıyor ve yaşayacak ölene kadar. Yani bir başka gerçek onu öldürene kadar.