Yaşlandıkça mendeburlaşan insanlar vardır hani. Mutsuzluklarının altında yatan sebep budur. Bir de bakar ki, yaşamında kendisi yok; içi bunu hisseder. Ona kızar, buna kızar ama aslında neye öfkelendiğini kendisi de bilmez. Avuçlarının arasından yaşanmadan akıp gitmiş, anlamsız, bomboş bir ömür... İşte öfkesinin kaynağı budur. Bazıları da vardır ki yaşlandıkça nur yüzlü olurlar. Öyle keyiflidirler ki... Onların da içi bilir; doya doya yaşanmış, anlamlı bir ömür sürmüşlerdir. Özellikle çocuklara ve gençlere karşı dikkat çekici bir hoşgörü ve sevgi beslerler.
Safed inançlarının gerek ortaya çıkış gerekse hızla yayılışının arkasında büyük oranda sosyal ve toplumsal olaylar yatmaktadır. Ortaçağ Kabalacılığının kozmoloji vurgusundan daha teosofik bir Kabalacılığa geçişi işaret eden Safed geleneğinin ortaya çıkışındaki en önemli etken İspanya sürgününün yol açtığı psikolojik ortam ile bilimsel keşiflerin
Sayfa 33
Reklam
Şu direkt cinsiyete dayalı sorular, artık mide bulandırıci olmadı mı?sürekli çıkıyor karşıma işte kadınlar şöylemidir, erkler boylemidir yok şu doğrumu,iki taraf da önce birbirini anlasın önce anlamayı düşümeyi öğrenin sonra soru sorun.Ha bide sorulara verilen cevaplar mantıklı olsa içim yanmayacak.Herkes geçiştirmiş hiç nitelikli yorum Yok hep eğlenceye vurmuşlar 🤦 ya öncelikle iki taraf birbirini anlamlı cevapsız sorular hiç Bir şeyi çözmez
Hayatın soylu değerlerinin, barışın, bağımsızlığımızın, doğuştan sahip bulunduğumuz hakların, hayatımızı daha güzel, daha soylu ve anlamlı kılan her şeyin bir avuç bağnazın ve ideoloğun çılgınlığına kurban edildiği böyle dönemlerde, içinde yaşadığı zamanın etkisiyle insanlığını yitirmek istemeyen insanoğlu için bütün sorunlar, tek bir soruda odaklaşır:Nasıl özgür kalabilirim? Bu çılgınlık ve vahşet ortamında, bütün tehditlere ve tehlikelere rağmen düşüncemin hiçbir şey pahasına feda edilemeyecek berraklığını, yüreğimin insancıllığını nasıl koruyabilirim?
İlgi alanımız ile etki alanımız arasındaki farkı bilmezsek, ilgilendiğimiz her şeye emek ve zaman verir ve esas sorunu çözmeye odaklanamayız ve her şeyle ilgilenen ama hayatında anlamlı hiçbir şey üretemeyen, netice alamayan kişilere dönüşürüz.
Tek istediğim her şeyin tekrar eskisi gibi olması. Hayatın anlamlı günlerine.
Reklam
Şu anki bilgi kaynaklarımızı biz mi belirledik ve bu kaynakların bizim için değeri ne? Dilimizden düşürmediğimiz ezgiler, şarkılar, türküler bize neleri düşündürüyor? Çay bahçelerinde, taksi ve dolmuşlarda hangi müziğin rüzgârı ile ferahlıyoruz? Her yönden esen rüzgâr, bizi nereye savuruyor? Biliyoruz ki rüzgârlar başıboş yaprakları ve zayıf cisimleri sürükler. Nereye gittikleri ve nerede duracakları da belli olmaz. Ancak sağlam bir dala tutunmuş yapraklar ve ağırlığı yeterli olan cisimler sürüklenmez. Sağlam bir inanca tutunmuş ve hayatı anlamlı kılan bir tarzı benimsemiş insanlarda olduğu gibi...
Sayfa 157Kitabı okudu
tam da böyleydi
Haklısın, aşk dünyanın en güçlü duygusudur; haklısın, aşk insanın aklını başından alır; haklısın, aşk hayatı anlamlı kılar ama inan bana önünde sonunda geçer. Geçtiğinde ise geride bir enkaz bırakır.
Rabia işareti ve ismi kutsal mı?
Rabia Arapça’da “dördüncü” demektir. Öyle sanıldığı gibi kutsal ve anlamlı bir isim değildir. Çünkü Arap kültüründe, kız çocukları insandan sayılmadığı için, kızı olanlar kızlarına isim vermez numara verirlerdi. Vahide isim değildi, birinci demekti. İlk doğan kıza verilen numaraydı. Rabia da dördüncü demekti, dördüncü doğan kıza verilen numaraydı. Milletimiz'de Rabia’yı çok mübarek ve çok dini içerikli bir isim zannederler. Bilmiyorlar ki Araplar, insandan birey olarak görmediği kız çocuğuna isim vermeye lüzum görmediği için böyle numara takarlardı, tıpkı otomobillere takılan plakalar gibi.
Anlamsız gelebilir fakat anlamlı
Ahlaki çoğu değer;dinlerden ve güçlünün güçsüzler üzerinden hak sahibi olup kanunlar koymasıyla oluşur. Adalet ahlaki değerlere göre üst konumda olan birinin lehine çalışır. Oysaki iyi dediğimiz şey başka evrenlerde kötü olabilir ya da insandan insana değişebilir. Başka evrenlerin varolduğuna inanmak belki sizin için güç olabilir ama bambaşka fikirlere ve zihinlere sahip milyonlarca insan vardır. Hepsinin bakış açısı, dünyanın renkleri, insanların hoşluğu farklıdır bence bu bile çoklu evren için yeterli bi kanıt. Tanrı bu kadar farklı ve çok insan yaratmışken neden birden fazla evren yaratmasın ki. Demem o ki iyi ve kötü hala tartışılırken adalet ve ahlaki değerlerde tartışılmaya çok açıktır evet ama dünyada bir çocuk katili hangi ahlaki değer olursa olsun hangi farklı insan ve adalet olursa olsun bu alkışlanacak bir şey değildir bunu hepimiz biliriz. Hiç kimsenin kim olursa olsun hoşuna gitmeyen ve canını yakan çoğu şey insan olduğumuz için ortaktır. Ne kadar birbirimizdrn farklı olsakta ne kadar evrenler çoklu olsada birbirindrn farklı olsada ortak bi yanımız var aynı yaratıcıdam Doğmamız.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.