256 syf.
·
Puan vermedi
Erich Fromm’un “Sahip Olmak ya da Olmak” kitabı, modern dünyanın tüketim odaklı yaşam tarzını sorgulayan ve insanı içsel değerlerine yönlendiren derin bir felsefi eser. Fromm, sahip olma modunun bireyi sürekli daha fazlasını istemeye teşvik ederken, gerçek mutluluğu engellediğini savunuyor. Buna karşılık, olma modu ise insanın kendini deneyimler, sevgi ve ilişkiler aracılığıyla tanımlamasını öneriyor. Kitap, okuyucuyu kendi yaşamını sorgulamaya teşvik ediyor ve sahip olmanın getirdiği yüzeysellikten kurtulup daha anlamlı bir yaşam sürmeye çağırıyor. Fromm’un akıcı dili ve güçlü analizleri, kitabı hem düşündürücü hem de erişilebilir kılıyor. “Sahip Olmak ya da Olmak”, içsel huzur ve tatmin arayışında olan herkesin okuması gereken, ilham verici bir eser.
Sahip Olmak ya da Olmak
Sahip Olmak ya da OlmakErich Fromm · Say Yayınları · 20153,552 okunma
Bakış açılarımızda kusur var ...
Z'leri eleştiren bir zihniyet, bu çocuklardan nefret boyutunda haz etmeyen insanlar var. Hayata kendi baktığı pencereyi dayatan, kendi ayak izlerinin takip edilmesini arzulayan insanlar var. Ancak evrim diye bir gerçek var. Bu çocukların bu yaklaşımları önceki versiyonların kusurlu davranışları yüzünden bu hâlde. O ünvanı elde etmek için b.ka batmayı tercih etmiş insanların hayatlarına bakıyor ve görüyorlar. Gözlerdeki o pişmanlık dolu bakışları yakalıyorlar. Demem o ki: İşler hayatı idame ettirmek için gerekli olan finansal kaynağı sunar. Kişinin kendi ruhunu pisletmesi uğruna elde edilen hiçbir kazanç anlamlı degildir. Tamahkâr insana bunu anlatmak zordur. O dişleri parlayarak, ağzının kenarından sarkan, menfaatleri ve alabileceklerinin düşüyle yaşar. Ünvanlar karakter ile desteklendiğinde anlamlı olur. Sadece unvan ile hayatta kalan insan, unvanı gidince, anadan üryan kalır, kalmıştır, kalacaktır. Tüm bu sebeplerden "Başarı" tanımlarımızı bir kez daha gözden geçirmeli. En büyük başarının başkalarına yük olmadan yaşamak olduğu gerçeğini hatırlamak zorundayız. #başarı #nedir #nedeğildir
Reklam
Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun? Güneş çoktan doğdu. Uyanmış olmalısın. Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi? O halde ayrılmadık. Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz. Özleme bir diyeceğim yok. O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası. O nefes aldığımız sevgimizin, kavuşmamızın anlamı. O tek güzel yönü bekleyişlerimizin. İnsanlığımız özleyişlerimizle anlamlı, yaşantımız özlemlerle güzel. Özlemin buruk bir tadı var, hele seni özlemenin. Bir kokusu var, bütün renklere değişmem. Bir ışığı var, bir rengi var seni özlemenin, anlatılmaz.
Okuduğum anlamlı şiirlerden bir tanesi:)
Akıl sağlığı yerinde olan küçük ya da büyük hiçbir insan, anlamlı bir hayat seçeneği varken anlamsız bir hayatı seçemez.
Var olan bir ömrün, vakti zamanı geldiğinde biteceği gerçeğini hepimiz biliyoruz. Bu kesinlik kaçınılmazdır ve bu kesinlik üzerinde durmak, bazen eylemlerimizin önemini düşünmemizi sağlar. Şimdiye kadar öğrendiklerimiz, yaptıklarımız ve yapacaklarımız o kesin ve kaçınılmaz son için nasıl bir yarar sağlar? İnsan, hayatı boyunca ev, araba, iş, aile
Sayfa 104 - Az KitapKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.