Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nasıl oluyordu da biten bir ilişkide her iki taraf da haksızlığa uğrayanın kendisi olduğunu düşünebiliyordu? Aradığı açıklamayı en nihayet, bir çift martının uçuşuna tanık olduğu bir günde bulmuştu ressam. Bu iki martının uçuşunu izlerken kendince bir çıkarımda bulunmuştu: Bağlanabilmek için, önce bağımsız olmak gerekir. Oysa insanların çoğu, yeni ilişkilere eski bağlarla geliyorlardı. Geçmişten taşıdıkları ister güvensizlik, ister anlaşılamamak, isterse de çevrelerine ördükleri savunma duvarları olsun, her bağ yeni ilişkiyi özgürce yaşamalarını engelliyordu. Daha önceki ilişkilerinde haksızlığa uğradıkları konusunda belki haklıydılar ama, haksızlık edenin karşı taraf değil de, bir türlü bırakamadıkları “geçmişleri” olduğunu göremiyorlardı.
“Anlaşılamamak insana icat yaptırırmış.”
Sayfa 25 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
100 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kara. Kimdir ki Ak Oyuna gelen Reel fark. Yalana karşı Anlaşıldı hak. Umutlarını yitirip Nadide bir gönüldür yitirilen Kitap sarmal olarak yazılan 17 bölümden oluşmaktadır. Yazar ; hayat , insanlar , yozlaşan ilişkiler , anlamaktaki bir türlü anlaşılamamak üzere, bu döngü içinde birbiri ardınca yeterli zenginleştirilmiş betimlemelerle olayları resmeden bir anlatımla,hikayelerini okurlarıyla paylaşmaktadır. Kişi,zaman,mekan,durum ve diyaloglarla perçinleyerekte kreatif kurgusuyla fark oluşturarak okumayı zevkli hale getirmektedir.
Kara Koyun
Kara Koyun
'u okumaya karar verenlere şimdiden keyifli okumalar :)) Sonsöz kitaptan gelsin... Sevgili okuyucum ... Senin de ortak olduğun bu yolculukta, şimdi sandalın içindeki bu ağır yükler somutlaşmış, gerçekle hayal arasındaki sınırı aşmış, içime oturmuştu. Dengesiz,vahşi, acımasız Dünya'nın sular üzerindeki çalkantısı sadece fiziksel değil aynı zamanda duygusal bir yükün altına girdiğimizin bir göstergesiydi. (Syf : 94 )
Kara Koyun
Kara KoyunUğur Bingöl · Odessa Yayınevi · 20238 okunma
İntihar ettikten sonra "Şiir yazdığını bile bilmezdim. Bir kenarda pıtır pıtır bir şeyler yazardı" diyen eşine bir şiirinde; "Yabancıların en yakınıydın sen!" diye seslenmişti Nilgün Marmara. Anlatamamak değil ölüm. Ölüm artık anlaşılamamak...
Anlaşılamamak, birbirine en yakın iki insan arasındaki derin bir uçurummuş...
Sigaradan daha zararlı aslında anlaşılamamak ama kimse bundan bahsetmiyor.
Reklam
Anlaşılamamak...
Hafifledikçe hafifledi, saydamlaştı, kendi evinin içinde saydam bir hayalete dönüştü.
Sayfa 79
21. yüzyıldayız ve bence kardeş aynı evde doğduklarına değil, aynı duyguyu paylaşabildiklerine denmeli artık. Anlaşılamamak bu kadar her eve girmişken...
Sayfa 135 - Destek Yayınları
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.