— Olsun, dedi, başka papazın sürüsü bu! Gelelim bizim işe: Oturayım mı, gideyim mi? Karar ver! — Zorba! dedim ve elinden yakalamamak için kendimi zor tuttum. — Anlaştık Zorba, benimle geleceksin. Girit'te bir linyit madenim var. Sen işçilerle uğraşırsın. Akşamları ikimiz birlikte kumsala uzanırız; Benim ne karım, ne çocuklarım, ne de
Can YayınlarıKitabı okudu
YABANCI - Çünkü yasa en yararlı emirler verecek biçimde, herkes için en iyi, en doğru olanı aynı zamanda asla kapsayamaz. Çünkü insanlarla onların işleri arasındaki ayrılık, sonra insana ait hiçbir şeyin hiçbir zaman olduğu yerde durmaması, hiçbir sanata, hiçbir konu üzerinde her zaman ve her durum için doğru, mutlak bir kural koymak olanağını vermiyor. Bu nokta üzerinde anlaştık, sanırım
Reklam
Eski toprak konuşuyor, birebir o günlerin şahitleri
Dedem ; "Yurtta sulh, cihanda sulh, deniyor. Aslında cihanda sulh var, ama yurtta harp yapılıyor. Cihanla harbe girecek hålimiz yok da, birbirimizle uğraşıyoruz... Düşmanlarla anlaştık, sulh yaptık, harbi kaldırdık... Ama yurtta birbirimizle uğraşıyoruz..." deyince, babam şu cevabı vermişti: "Bu hadiselerden sonra asılanların, idam edilenlerin sayısı, zannedersem İstiklal Harbi'ndeki kayıplarımızdan fazla olacak Yalnız Konya ve civarında asılanların sayısı beş yüzü geçerse, va rin hesap edin... Kel Aliler, Kılıç Aliler, Salih Bozoklar, birer Haccac- Zalim oldular... İstiklal Mahkemesi'nin başkanı Kel Ali... Kel Ali mahkemeyi ne bilir, hukukçu mu? Artik ceza ver- mek, affetmek Kel Alilere kaldıysa, bu millet, daha çok kara günler görecek demektir..." Dedem: "Bu günlerde şu âyete çok devam ediyorum." demişti: "Rabbenâ Lâ tuȧhizná bimá fa'ale's-süfehâu minna... Allah'ım, içimizdeki birtakım akılsızların yüzünden bizi cezalandır ma! Sefihler, şeriat, adalet tanımıyorlar. Allah'ım bunların şerrinden sana sığınırız..."
Sayfa 276 - Âmin!
Maamafih yine çabucak anlaştık.
Şimdi bir mektubun daha geldi, oturdum, okudum, bir güzel ağladım. Ben artık ağlıyorum. Senelerdir ağlamadan acı çekmeyi öğrenmiştim. Şimdi ağlıyorum yine, bilmem neden? Beni ağlar görünce Leyla da ağladı. Anlaştık bu işte ana kız: beraber ağlıyoruz.
Sayfa 489Kitabı okudu
"Bugün şöyle yapacağız. Öncesinde şu yanımızdaki Beykoz Korusu'nda kısa bir yürüyüşe çıkacağız. O yürüyüş sırasında hiç konuşmayacaksın, hatta ben sana soru sorsam dahi. Yanı sessiz kalacaksın. Bu esnada civardakı her türlü ses, koku, sıcaklık değişimi gibi duyulara da bütün dikkatini vereceksin. Bitmedi. Sonra buraya tekrar geldiğimizde de ders bitene kadar yine konuşmak yok. Bugün Keremen de derse gelecek, beraber ders yapacağız. Olur da farkında olmadan konuşmaya çalışırsan ben seni novale diye uyaracağım ve sen susacaksın. Anlaştık mı?"
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.