Körlük kitabının, faklı bir tarzda okuyucuların karşısına çıktığını okuyunca daha iyi anlıyoruz. Kitapta herhangi bir karakter ismine yer verilmemiş olması okudukça ilginç gelmektedir. Her şey trafikte ilk körün “hiç bir şey görmüyorum”demesiyle başlamıştı. Böylece körlük, trafikte bir kişinin görmemesiyle kendini göstermiş ve sonrasında bütün ülkeyi ele geçirmiştir. Körlüğün yayılmış olduğu bu yerde hayat durmuştu resmen. Açlık, yağmalama, sefalet, acizlik ve ölümler ülkede baş göstermeye başlamıştı. Üretim durmuş, bunun yerine yağmalamalar meydana çıkmıştır. Sokaklar ise pislik içindeydi.Ülkede tüm insanlar bu kötü durumu görmüyorken, sadece bir kadın tüm olanları görüyordu. Körlüğün sebep olduğu tüm kötü durumu kadının gördüğünü okuyunca, acaba oda mı görmeseydi diye içinizden geçirebilirsiniz. Körlük hastalığıyla hayatını devam ettirmek zorunda kalan bu insanlar aniden tekrar eski sağlığına kavuşurlar.