Her şey girer yoluna, gündüzün ya da gecenin birinde…
“Tanrı’nın yaratıklarına acı çektirip güzelliklerini bozmaya ne hakları var?”
“Unutmayın ki gün gelecek hepimiz yaptıklarımızın hesabını vereceğiz, insanlara ve hayvanlara yaptıklarımızın.”
“Başkaları bize nasıl davransın istiyorsak, biz de onlara öyle davranmalıyız.”
“Son verme imkânımız olan bir zulmü veya yanlışı görüp de bir şey yapmazsak, suça ortak oluruz.”
“İnsanlar sadece gözünle gördüğüne gerçekten güvenebilirsin derler;fakat bence sadece hissettiğine gerçekten güvenebilirsin..”
“Dünya niye bu kadar kötü biliyor musun?
-Hayır.
-Söyleyeyim o zaman. İnsanlar sadece kendi işlerini düşündükleri, ezilenlerin hakkını koruma ve suçluları ortaya çıkarma zahmetine girmedikleri için. Böyle bir kötülük görünce elimden geleni yapmadan bakıp geçmem mümkün değil.”
“Bunların sadece bilgisizlikten olduğunu anlamana sevindim.
-Sadece bilgisizlik mi? Sadece bilgisizlikten ha! Nasıl sadece bilgisizlikten diyebilirsin? Kötü kalplilikten sonra dünyadaki dünyadaki en kötü şeydir bilgisizlik, haberin yok mu? En çok hangisinin zararlı olduğunu ancak Tanrı bilir. İnsanlar, ‘Ah!Bilmiyordum,kötü bir niyetim yoktu’ deyince her şeyin yoluna giri verdiğini sanıyorlar.”
Küçükte olsa her şey iyi ya da kötü bir değişikliğe yol açar.
İşte benim öyküm burada bitiyor. Bütün dertlerim sona erdi, artık evimdeyim. Sık sık sabahları uyku sersemi, Birtwick 'teki meyve bahçesinde, arkadaşlarımla birlikte elma ağaçlarının altında durduğum duygusuna kapılıyorum.