Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bay Z

Bay Z
@annabellee1
5 okur puanı
Nisan 2018 tarihinde katıldı
Didem Madak-Aglayan kaya
Ben şiirin nefer taşı  Büyük bir Amerika keşfettim ruhunuzda  Ben başarıların Kristof Kolomb’u  Ne duruyorsunuz hadi alkışlayın! Cennete gitmek isterdim otostopla,  Cinnete kadardı tüm yollar oysa,  Tüm hayatı okşamak isterdim kedilerin şahsında  Tüm sarı, tüm kara, tüm yumuşak.  İlk sevgilimle bir kilisenin bahçesinde buluşurduk.  Bir mezarlıkta
Reklam
Arkadaş Zekai Özger-Herşey tekrardır biraz
Öperse sakalımı biralanmış bir berber Aşkımın civcivleri kanatlanmış  merhaba şiirlere kılıç çeken gökyüzü yerin bu şiirde de bir çocuk ağlamasıdır (yerin bu şiirde küçük bir çocuk ağlamasıdır)  yani ki sen
Füruğ Ferruhzad - İnanalım soğuk mevsimin başlangıcına
ve bu benim yalnız bir kadın soğuk bir mevsimin eşiğinde, yeryüzünün kirlenmiş varlığını anlamanın başlangıcında ve gökyüzünün yalın ve hüzünlü umutsuzluğu ve bu beton ellerin güçsüzlüğü

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nazim Hikmet- Yaşama dair
Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak. Yaşamayı ciddiye alacaksın, yani o derecede, öylesine ki, mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut kocaman gözlüklerin, beyaz gömleğinle bir
Didem Madak-Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım!
"Zenciler prensesi olacağım. Hayat işte asıl o zaman başlayacak" Pippi Uzunçorap Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım Bilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemi Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum. Karanlıkta oturuyorum. Işıkları yakmıyorum. Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum. Bir bıçağın
Reklam
Michel Foucault- Hapishanenin Doğuşu
Ruh politik bir anatominin sonucu ve aracıdır; ruh bedenin hapishanesidir.
Şükrü Erbaş-ÖMÜR HANIMLA GÜZ KONUŞMALARI .
..Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve
Mayakovski-Herkes ve Herşey İçin
Hayır.  Olamaz.  Sevgilim, sen de mi kızdın bana?  Niçin?  Bak  geldim,  çiçek de getirdim,  ama, ama...asla bir kötülük 
Adnan Yücel-Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek
Ahmet TELLİ-Belki yine gelirim
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir Her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü Bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa Bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse Ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de Yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka Hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler. Oysa ne kadar sakin bu
Reklam
Nietzsche-Sadece deli! Sadece şair!
Kararan havayla,  çiyin avuntusu olmaktayken  yeryüzüne doğru,  görülmezce, işitilmeden  -çünkü yumuşacık patikler giyinir  avutucu çiy, bütün avuntuyla yumuşamışlar gibi-  anımsarsın sen, sıcak gönül, anımsarsın,  bir zamanlar nasıl susadığını,  kutsal gözyaşı ile çiy yağmurlarını özleyerek  yanıp tutuşurken, bitkinlikle susadığını,  kem gözlü
Nietzsche-Salome'ye
Öyle bir hayat yaşadım ki Cenneti de gördüm cehennemi de Öyle bir aşk yaşadım ki Tutkuyu da gördüm pes etmeyi de Bazıları seyrederken hayatı en önden Kendime bir sahne buldum oynadım Öyle bir rol vermişler ki Okudum okudum anlamadım Kendi kendime konuştum bazen evimde Hem kızdım hem güldüm halime Sonra dedim ki "söz ver kendine" Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin Öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım Öyle çok değerliymiş ki zaman Hep acele etmem bundan, Anladım...
Nazım Hikmet-Bugün Pazar
Bugün pazar.  Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.  Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün  Bu kadar benden uzak  Bu kadar mavi  Bu kadar geniş olduğuna şaşarak  Kımıldamadan durdum.  Sonra saygıyla toprağa oturdum,  Dayadım sırtımı duvara.  Bu anda ne düşmek dalgalara,  Bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.  Toprak, güneş ve ben...  Bahtiyarım...
Hamza Yavuz-Çağrı
Gel kibele seve seve yüreğin ağzında sevda türküleriyle gel kuş gibi uçsun, atın dirilsin Amazon Kraliçesi bir elinde mızrak, bir elinde kalkan yükselen yangınların içinden ağlayan harabelerin saçını yolan çığlıklarin içinden keşfedilmemiş yer altı şehirleri kayıplara karışan halkların gül bahçelerinden urkunu şaşırıp menzilden geriye düşmesin
Yılmaz Altun(xebat)-sebebim
Durun! Yüreklerimizde yükselen özlem zelzelesini dinleyin Durun! Benliğinizdeki kısılmış sesin çığlık olup dalga dalga yükselisini dinleyin bu sesler, aşkın bitimsiz düşlerine vakitsiz misafirliğimdir kusura bakma yoldaş zamanı çalanların belli o yüzdendir vakitsiz gezgin oluşum o yüzdendir kalemi dost eyleyişim.
Nursen İnce(sarya)-Irmak
Akışın yaşamımızdır durmadan, dinlenmeden uyumadan ak! akışın anlarının ayırdına varmadan soluk soluğa taşlara, kayalara, yosunlara aldırmadan aşka, sevdaya, ayrılıklara takılmadan yalniıca akışının yaşamın olduğunu bilerek ve akışının yaşamımız olduğunu bilmeksizin ak! Güneş, sende seyre dursun kendini genç kızlar sende görsünler bahara durmuş suretlerini aşıklar, serinliğinle tutuştursunlar yüreklerini sen bunları bilmeden ak! yüzyıllık efsanelerinle sesindeki tılsıma karışan gizli öykülerinle savaşa, kavgaya, ölüme kulak asmadan varlığının yaşamımız olduğunu anlamadan hem herkesin hem hiç kimsenin olmayan IRMAK! giderek uzanan saçlarınla hiç durmadan ak.
Reklam
Nilgün Marmara-Kuş koysunlar yoluna
Bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu.  Hep böyle mi bu?  Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer...  Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden!  Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben.  Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir. Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına  niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?  "Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş.
Sylvia plath-kenar
Kadın mükemmeliğe erişti  Ölü  Bedeni bir zafer gülümsemesi takınmış  Bir Yunan gerekliliği yanılsaması  Tuğunun kakmalarında akmakta,  Çıplak  Ayağı konuşuyor adeta:  Yol buraya kadardı, artık bitti.  Her ölü çocuğa beyaz bir yılan dolanmıs.  Artık boşalmiş,  Küçük süt fışkırtıcılarina da birer tane.  Katlayıp kaldırmıs onları geri vücuduna  Bozulmaya yüz tutan bir bahçede  Gece çiçeklerinin tatlı,  Derin boğazından gelen kokular kanarken  Kapanan bir gülün yaprakları gibi.  Ayın üzülmesine gerek yok,  Kemikten kapşonunun içinden bakıyor.  Böyle şeylere alışkındır o.  Karalıklarını takırdatıyor ve peşinden sürüklüyor.
Ahmed Arif – Kalbim Dinamit Kuyusu
… Beni, gözlerin götürür Gözlerin Aşkla, acıyla… Kuşatmışlar Sesimi, soluğumu Kesilmiş Tuz-ekmek payım Vurgunum
Ah Muhsin Ünlü-Hatırlat da haziranin sonlarında çocukluğumu yakalım.
Sen beni öpersen belki de ben Fransız olurum Şehre inerim bir sinema yağmura çalar Otomobil icad olunur, Zarifoğlu ölür Dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür. -Senegalliler dahil değil Sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır Çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi O vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin Hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin -Yoksa seni rahatsız mı ettim? Sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek Elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim Elbette gayet rasyoneldir attan atlamak -Freud diye bir şey yoktur. Sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim Belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma Bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün Yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.
Ah Muhsin Ünlü-Yaşasın! Ne Kadar da İdeolojik Yaklaşıyoruz Birbirimize
bazen çok korkuyorum. ama bu; aslanlarımı açıklamama engel olmuyor çünkü fena halde yaraşıyor birbirine gece ve balta ve anneciğim derdi vardı neyin altına giysen olur bir siyah pantolonum şimdi gibi ay!  tekhnem dolu müfsidle!  bu da caddelerden derviş dervişegelmeme mâni değildir yolları ay bastı mı lambalara koşuyorum ya, bundan bunun için kent
Pablo NERUDA-Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim
Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim Şöyle diyebilirim: "Gece yıldızlardaydı Ve yıldızlar, maviydi, uzaklarda üşürler" Gökte gece yelinin söylediği türküler Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim Hem sevdim, hem sevildim, ya da o böyle söyler Bu gece gibi miydi kucağıma aldığım Öptüm onu öptüm de üstümde sonsuz gökler Hem sevdim, hem sevildim, ya da ben böyle derim Sevmeden durulmayan iri, durgun bakışlı gözler Bu gece en hüzünlü şiirleri yazabilirim Duymak yitirdiğimi, ah daha neler neler Geceyi duymak, onsuz daha ulu geceyi Çimenlere düşen çiy yazdığım bu dizeler Sevgim onu alakoymaya yetmediyse ne çıkar Ve o benimle değil, yıldızlıdır geceler Yürek zor katlanıyor onu yitirmelere Uzaklarda birinin söylediği türküler Bakışlarım kovalar onu tellim her yerde Bakışlar sanki onu bana getirecekler Böyle gecelerdeydi ağaçlar beyaz olur Artık ne ben öyleyim ne de eski geceler Sesim arar rüzgârı ona ulaşmak için Şimdi sevmiyorum ya, eskidendi sevmeler Şimdi kimbilir kimin benim olduğu gibi Sesi, aydınlık teni, sonsuz uzayan gözler Sevmiyorum doğrudur, yürek bu hâlâ sever Sevmek kısa sürdüyse unutmak uzun sürer Bu gece gibi miydi kollarıma almıştım Yüreğimde bir burgu ah onu yitirmeler Budur bana verdiği acıların en sonu Sondur bu onun için yazacağım dizeler
Reklam
Didem Madak-Ah'lar ağacı
1-  Bir ilaç içsem bari diye düşündüm,  Biraz kolonya sürünsem,  Ferahlasam, pencereyi açsam.  Şöyle bir şey yazdım sonra:  Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre  Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde.  Berbattı, 
Vladimir Mayakovski-Dönerim Sana
Sonunda limana döner bütün filolar, bütün trenler soluk soluğa koşarlar gara; ben hepsinden çok daha hızlı koşarım sana büyük bir aşkla sevdiğim için beni sana çekip sürükleyen bir aşkla. Hani cimri şövalyesi Puşkin’in iner ya bodrumunu gezinip seyretmeye, sevgilim, ben de döner dolaşır sana gelirim. Tapınır yüreğim benim için çarpan yüreğine. Günsonu sen sevinçle dönersin ya evine, yıkanır arınır çıkarsın ya banyodan, ben de aynı sevinçle dönerim sana; sana doğru koşarım evime döner gibi.. Yeryüzündeki tüm insanlar sonunda toprak ananın koynuna dönmezler mi? Hepimizin en son döndüğü yuva. İşte benim yüreğimde de sanki öyle bir şey var ki sana çekiyor beni; daha senden ayrıldığım anda, uzaklaşmadan içimi kavurur dönme isteği.
Jorge Luis Borges-An’lar
Sil baştan yaşama şansım olsaydı eğer, oturup saymazdım eski yanlışlarımı. Kusursuz olmaya çalışmaz, rahat bırakırdım yüreğimi. Neşeli olurdum, geçmişte olmadığım kadar, ve elbette çok daha coşkulu olurdu sevdalarım, içine de yeterince ciddiyet katardım. Bu denli temiz, titiz olmazdım hiç, öyle bir şansım olsaydı eğer. Hiç çekinmezdim daha fazla
Edgar Allan Poe-Annabel Lee
Senelerce senelerce evveldi Bir deniz ülkesinde Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz İsmi; Annabel Lee Hiç birşey düşünmezdi sevilmekten Sevmekten başka beni O çocuk ben çocuk, memleketimiz O deniz ülkesiydi
Bay Z

Bay Z

, 1000Kitap'a katıldı.