İnsanı zorla ağlatırlar
Sokak kapısından içeri girer girmez, çocuğun ayağı kaydı, düştü. Ama bu çok önemsiz bir düşüştü. Değil onun gibi yedi canlı bir yaratık, en sünepe bir çocuk bile bu kadarcık düşmeye ağlamazdı. Ama annem, -Ah evladım!.. diye çocuğun üzerine atılınca, çocuk şaşaladı. Arkasından karım, -Vah yavrum... Bir şey oldu mu? Vah vah!.. Mutlaka incindi bir yeri... diye bağırmaya başladı. Ben de onlara katıldım : -Gördün mü tersliği... Nasıl da düştü yavrum... Hizmetçi çığlık çığlığa yetişti: -Çıktı mı kırıldı mı? Vah vah vah!.. Doktora mı gidelim ne yapalım? (...) Çocuk,bağrışıp çağrışan kadınlara bir zaman şaşkın şaşkın baktı. Sonra alt dudağı büküldü. Suratı ekşidi. Bir çığlıkla ağlamaya başladı. Ama ne ağlama... Bitürlü susmaz. -Kendi düşen ağlamaz diyoruz. -Canım bişey olmadı... diyoruz. Ne desek boş. (...) Zavallı çocuk bunca telaş karşısında ağlamak zorunda kalıyordu.
Sayfa 83 - "Çocuk Ne Zaman Ağlar" öyküsü
144 syf.
·
Puan vermedi
“Kime itaat etmişlerdir?”
68 kuşağının önemli temsilcilerinden olan Uwe Timm, Alman Edebiyatı’na birçok eserler kazandırmış bir yazar; Kardeşimin Gölgesi, kitapla ilgili bir yazı üzerine merak edip okuduğum yazarla tanışma kitabım. Yazarın yaşamından izler barındırması esere içtenlik dolu bir ruh katmış. II. Dünya Savaşı’nda Waffen-SS birliğine gönüllü katılan abi Karl
Kardeşimin Gölgesinde
Kardeşimin GölgesindeUwe Timm · Can Yayınları · 201152 okunma
Reklam
Nonü Thermodon Şehrinin Siyah Kalpli Bataklık Çiçeği
Nönü, Thermodon şehrinin siyah kalpli kadını. Simsiyah. 53/55 paralelde yaşamış. Bataklık çiçeğine dönüşen bir kadın. Söylenceye göre, thermedonlu tüm erkeklerinin yok olma sebebi. Teni esrik bir bataklık... Bu nedenle Thermodon'da sadece kadınlar kalmış. Atlı savaşçı Amazon Kadınlar onun için Thermedonlu'dur. Kötülüğü ve bataklığa
🌱 NEFS 🌱 ⁠●⁠ Çok kıymetli olmak, cimrilik etmek, haset etmek, nazar etmek, kadın âdet görmek, layık görmemek anlamlarındaki "n-f-s" kökünden türeyen nefs (çoğulu, enfüs ve nüfüs) sözlükte ruh, can, akıl, insanın şahsı, bir şeyin varlığı, zatı, içi, hakîkati, beden; ceset, kan, azamet, izzet, kötü söz, bir şeyin cevheri, arzu ve istek
Erdoğan:
"Şunu da açıkça söylüyorum, sezaryenle ilgili doğumlara karşı olan bir başbakanım. Kürtajı bir cinayet olarak görü­yorum. Buna kimsenin müsaade etme hakkı olmamalı. Ha anne karnında bir çocuğu öldürürsünüz ha doğduktan son­ra öldürürsünüz. Hiçbir farkı yok. Buna karşı çok daha du­yarlı olmaya mecburuz. Buna karşı el birliği içinde olmak zorundayız." (Radikal, 2012a).
Doğduğu andan itibaren bir bebek, annesi ile kendisi arasında bir bağ kurmaya çalışır. Hareketlerinin amacı budur. Aylar boyunca annesi yaşamındaki en önemli rolü oynar: Neredeyse tamamen annesine bağımlıdır. Iş birliği yeteneği ilk olarak bu durumda gelişir. Anne, bebeğine başka bir insanla kuracağı ilk iletişimi, kendi sinden başka birine duyacağı ilk ilgiyi sağlar. Toplumsal yaşamla arasındaki ilk köprüdür ve annesiyle ya da onun yerini alabilecek başka bir insanla bağ kuramayan bir bebeğin yok olması kaçınılmazdır. Bu bağ o kadar derin ve kapsamlıdır ki daha sonraki yıllarda kalıtımın etkisi olarak hiçbir karakter özelliğini gösteremeyiz. Kalıtımsal olarak geçen her eğilim anne tarafından uyarlanır, eğitilir, alıştırılır ve yeniden oluşturulur. Annenin becerisi ya da beceriksizliği çocuğun tüm potansiyelini etkiler. Annenin becerisi derken çocuğuyla iş birliği yapabilmesini ve çocuğunun kendisiyle iş birliği yapmasını sağlamasını kastediyoruz. Bu beceri birtakım kurallarla öğretilmez. Her gün yeni bir durum meydana gelir. Çocuğun ihtiyaçlarına anlayışını ve kavrayışını uygulaması gereken binlerce nokta vardır. Yalnızca çocuğuyla ilgileniyorsa ve onun sevgisini kazanmak ve refahını sağlamakla meşgulse becerikli olabilir.
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.